Pakistan'daki moda endüstrisinde neler olduğunu araştırmaya karar verdik. | TED | ذهبنا الى صناعة الموضة في باكستان و قررنا القيام بأبحاث حول ما يجري هناك |
Pakistan'daki bu çocuklar okula gitmiyor. | TED | هؤلاء الأطفال في باكستان لا يذهبون الى المدرسة. |
Geçekten de haritaya baktığımızda, doğal yaşam alanlarının Pakistan'daki İndus'tan Burma'daki İrrawaddy'ye kadar uzandığını görebiliriz. | TED | في الحقيقة وكما نرى في الخريطة كان نطاقه ونشاطه يمتد من الاندس في باكستان الي ارادوي في بومباي |
Pakistan'daki kampını yok etmek için Hellfire füzesi kullanmıştık. | Open Subtitles | لقد استخدمنا صواريخ هيل فاير لتدمير مقره فى باكستان |
Pakistan'daki bir ISP (Internet hizmet sağlayıcısı) abonelerinin erişimini oldukça sıradışı bir yolla engellemeyi seçti. | TED | حسناً هذا المزود من باكستان أختار طريقة فعالة للحظر أمام مشتركيها بطريقة غير عادية. |
Burada, benim büyüdüğüm yere yakın bir yerde Pakistan'daki bir köydeki bir grup çocuk var. | TED | هذه مجموعة من الاطفال في قرية في باكستان بالقرب من المكان الذي نشأت فيه |
Pakistan'daki Hindular için umut kalmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك أمل في الهندوس الموجودين في باكستان |
Pakistan'daki CIA şefiyle bağlantı kurabiliriz. | Open Subtitles | نحن يمكن أن نتّصل برئيس محطة وكالة المخابرات المركزية في باكستان. |
Onun Pakistan'daki ailesini bulabilmemiz için bir şansımız var. | Open Subtitles | هناك احتمال أن السلطات كانت على علم من هم أقربائهم في باكستان |
Pakistan'daki pek çok insan Amerika'yı düşman | Open Subtitles | والعديد مِنْ الناسِ في باكستان المنشار أمريكا كالعدو |
Birinci aşamada, Pakistan'daki fiber optik sistemin analizi tamamlanmak üzere. | Open Subtitles | المرحلة الأولى شارفت على الإنتهاء وهي تحليل الألياف الضوئية في"باكستان" |
Pakistan'daki görevde olanlar, bu konuyu açıklamalıyız, hemen. | Open Subtitles | ما حدث في تلك المهمه في باكستان يجب أن نبرئ أنفسنا منه |
Kalben ve zihnen bir savaş içerisindeyiz ve sense Amerikan gençliğini Pakistan'daki terör kamplarına postalıyorsun resmen. | Open Subtitles | نحن نخوض حرب عقلية وأنت تقوم بشحن الشباب الأمريكي إلى مخيمات الإرهاب في باكستان |
Elimize ABD'nin Pakistan'daki bir köye sarin gazı saldığına dair bir haber geçti ve biz de yayınladık. | Open Subtitles | والقصة بأن الولايات المتحدة اطلقوا غاز سارين على قرية في باكستان وقمنا بنشرها |
Pakistan'daki adamım 24 saat içinde başa geçecek. | Open Subtitles | بلدي الرجل في باكستان سيكون في الطاقة في أقل من 24 ساعة. |
Pakistan'daki petrol sahalarıyla ilgili bir şey. | Open Subtitles | انها حصلت على أن تفعل شيئا مع حقول النفط في باكستان. |
Pakistan'daki evime nasıl geldilerse aynı şekilde geldiler. | Open Subtitles | جعلوا كما لو كانوا القيام الوطن في باكستان. |
21 yaşımda, bu organizasyonun Pakistan'daki kuruculuğunu yaptım. | TED | في عمر واحد وعشرين ، كنت مؤسس لهذه المنظمة في باكستان . |
Coyne gibi, Pakistan'daki kampının ele geçirilmesine yardım etmişti. | Open Subtitles | مثل كوين,الذى ساعد على الاطاحه بمعسكره فى باكستان |
Pakistan'daki yerleşkesini yok etmek için bir Hellfire füzesi kullandık. | Open Subtitles | لقد إستَخدمنا صواريخ ناريه لتدمير معسكره فى باكستان |
Hayat Parsa, Benham'ın Pakistan'daki kız kardeşi. | Open Subtitles | .... حياه بارسا تكون أخت بينام فى باكستان |
Pakistan'daki muhbirim yayınlanan bir bildiriyi gönderdi. | Open Subtitles | مخبر خاص بي من باكستان راسلني بلغني بأنه كان يتداول داخل صفوف |