"palamut" - Translation from Turkish to Arabic

    • البلوط
        
    • بلوط
        
    • الجوز
        
    • بلوطة
        
    • البلوطة
        
    • لعقد الطلاء
        
    • صرصرة كلام
        
    • بلّوط
        
    Bazı yıllarda beyaz meşeler her zamanki kadar palamut üretirken kızıI meşeler çok az üretir. Open Subtitles فى بعض السنوات .. شجر البلوط الأبيض ينتج ثماره كالمعتاد من الجـوز بينما البلوط الأحمر لم ينتج ثماره مطلقاً
    Bir palamut kadar besleyici olması için yaklaşık 500 tane gerekir. Open Subtitles فأنت تحتاج إلى حوالى 500 من هذه لجعل الغذاء مثالى ومعادل للبندق مثل جـوزة شجر البلوط
    Gördün mü sana söylemiştim. Ben küçük civciv değilim ve buda bir palamut değil. Vay canına. Open Subtitles أرأيت ، أخبرتك ، انا لست دجاجة و لا يوجد هنا بلوط
    Kendimi yemekle meşgul değilken benim istiridye yememi tatlı şarap içmemi ve palamut atıştırmamı istiyorsun. Open Subtitles عندما لا أكون مشغولاً بأكل نفسي تجعلني أتناول المحار وأشرب النبيذ الحلو وأتغذى على الجوز
    Oğlumun kafasına bir palamut düşmüş. Open Subtitles - التى سقطت على بنى. بلوطة صغيرة.
    palamut olayından beri utanç içindeydin. Open Subtitles أنت تخجل منى منذ حادثة البلوطة.
    Fenikasetil kristal metil entrenilat, palamut, karamel ve bargamot yağı. Open Subtitles الميثيل و البلوط و زيوت الكراميل و البرغموت
    Oynanmaz. Çoğunlukla çayır koşusu veya palamut seksek oynarız. Open Subtitles كلاّ، أننا عادةً نتسابق في العشب أو نلعب بأشجار البلوط.
    Sincap bir beyaz palamut bulduğu zaman onu hemen yiyip tüketir aksi halde kısa sürede filizlenecektir. Open Subtitles عندما يجد السـنجاب جـوزة البلوط الأبيض ... يأكلها على الفور لأنه بخلاف ذلك ..
    Hayatımın geri kalanında palamut güğümleri yaparsam bundan seni sorumlu tutacağım. Open Subtitles إذا أنا في نهاية المطاف صنع غلايات بلوط لبقية حياتي، أنا كنت عقد مسئول شخصيا. مهلا، مهلا.
    Geride palamut kalmayacak! O küçük askeri alalım. Open Subtitles لا يوجد بلوط ,يسار , خلف, ايها الجندي الصغير
    - Biraz daha palamut istiyorum. Open Subtitles هل ماذا الآن؟ أريد أكثر من ذلك، أريد بلوط.
    Kendimi yemekle meşgul değilken benim istiridye yememi tatlı şarap içmemi ve palamut atıştırmamı istiyorsun. Open Subtitles عندما لا أكون منشغلاً بأكل لحمي أنت تريدني أن أجرب أكل المحار واحتساء النبيذ الشهي وتناول الجوز كوجبة خفيفة
    Cevizden palamut meşesine kadar tanıdığım yaratıklar. Open Subtitles مخلوقات عرفتها من الجوز والبلوط
    Cevizden palamut meşesine kadar tanıdığım yaratıklar. Open Subtitles مخلوقات عرفتها من الجوز والبلوط
    Oğlumun kafasına bir palamut düşmüş. Open Subtitles - التى سقطت على بنى. بلوطة صغيرة.
    palamut olayından beri utanç içindeydin. Open Subtitles أنت تخجل منى منذ حادثة البلوطة.
    Düşen bir palamut bir meteor olur... küçük bir dere, bir tsunami... ve her bir düşman, bir dev. Open Subtitles ...البلوطة المتساقطة تصير نيزكًا الماء القليل يصير فيضانًا وكل عدوٌ ..
    - palamut kozalakları oyuyoruz. Open Subtitles - لعقد الطلاء زهرة.
    - Büyük bir palamut... Çok yaşa! Open Subtitles سيداتى سادتى, لقد كانت فقط صرصرة كلام,
    Bilmem, cilalı palamut ve ince deri olabilir mi? Open Subtitles ربّاه لا أعرف، قِشر بلّوط مصقول...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more