Onu bir reklam panosunda görmüs olmaliyim. Rüyalarima böyle girmis olsa gerek, bu çok çilginca. | Open Subtitles | من المؤكد انى رأيتها على لوحة الاعلانات وبهذا رأيتها فى احلامى |
Senin külodunun ilan panosunda ne işi olduğunu. | Open Subtitles | . . ملابسكِ الداخلية و كيف وجدت على لوحة الاعلانات |
Sana ait olan siyah külodun nasıl olup da ilan panosunda olduğunu merak ettim. | Open Subtitles | في الأيام الماضية كنت أتسائل كيف أن ملابس داخلية سوداء من الواضح أنها لكِ و أنا لم أرها من قبل أصبحت على لوحة الاعلانات |
Üniversitenin ilan panosunda bir ilan vardı: | Open Subtitles | لقد كان هناك إعلان معلّق على لوح الإعلانات في الجامعة |
İlan panosunda izinsiz asılmış ilanlar var. | Open Subtitles | توجد نشرات غير مصرّحة على لوح الإعلانات. |
Eddie'yle tartışma panosunda sürekli iletişim halindeydiniz. | Open Subtitles | أنت و " إيدي " كنتم تتواصلون كثيراً على لوح النقاشات ونظن بأنه وجد |
İşte bunlar reklam panosunda bulduğum o izlerin sebebini açıklıyor. | Open Subtitles | هذه شرح لماذا وجدت في عمق علامات المسافة البادئة على لوحة. |
Aynen. O halde şahit panosunda o herifin ne işi var? | Open Subtitles | بالضبط، فكيف يكون على لوحة الشهود اللعينة؟ |
Reklam panosunda olmadığın zaman hemşirelerle yatıyorsun. | Open Subtitles | عندما لا تكون على لوحة إعلانات، تنام مع الممرضات |
Duyuru panosunda. | Open Subtitles | كتب على لوحة إعلانات باللغة الإنجليزية .. |
Bu sabah bölüm panosunda ne gördüm, biliyor musun? | Open Subtitles | أتدري ما الذي رأيته على لوحة إعلانات الإدارة هذا الصباح؟ |
Yüzünü dairemin yanındaki reklam panosunda görsem bile hatırlamazdım. | Open Subtitles | ما كنت لأعرف وجهك إن لم يكن معروضًا على لوحة إعلانات تطل عليها نافذة غرفة نومي |
Bir ilan panosunda, radyoda, mısır gevreği kutusunda ya da her neredeyse bir şiirle karşılaşmak o kadar ani olur ki lisede yeşleşmiş anti-şiir yansıtıcı kalkanlarınızı çıkaracak vaktiniz olmaz. | TED | عندما تجد قصيدة على لوحة الإعلانات أو على المذياع أوعلى علبة حبوب الإفطار أو أياً كان، سوف يحدث ذلك فجأة لدرجة أنك لن تجد الوقت لنشر دروعك المضادة للشعر التي أعددتها منذ المدرسة الثانوية. |
- Oradaki haber panosunda gördüm. | Open Subtitles | رأيته على لوحة الإعلانات هناك - أي نوع من الأعمال؟ |
Caddenin karşısındaki reklam panosunda resmim asılı. | Open Subtitles | أنا عبر الشارع على لوحة الإعلانات. |
Tartışma panosunda ona yardım ediyordunuz ama. | Open Subtitles | كنت تساعده في لوح النقاش |