| Ortağımın "yönetici pantolonum" olarak adlandırdığı bu pantolonların iki çiftini aldım aslında. | TED | في الواقع أنا اشترى زوجا من هذه السراويل ذلك ما يدعوه رفيقي مايك سراويلي الإدارية |
| Bu pantolonların tamamen kenevirden yapıldığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن تلك السراويل مصنوعة بالكامل من نبات القنب |
| Boxer sadece sıradan ve bol pantolonların altına giyilmeli. | Open Subtitles | السراويل القصيرة لا ينبغي أن تُرتدى إلا تحت البناطيل البناطيل الفضفاضة العادية |
| Yakında pantolonların dünyanın haşin çekiminden kurtulacak ve cennete yükselecekler. | Open Subtitles | قريباً بنطالك سيودع الأرض و يقطع علاقته بها و يصعد إلى السماوات |
| Ayak bileğimde birazcık tıkanıklık var sanırım. Botlar ilişkiyi bozmaz. pantolonların yerdeyken de çalışabilirim. | Open Subtitles | يبدوا ان هناك القليل من المتاعب بمنطة الركبة يمكننى العمل على بنطالك ايضاً |
| Bu pantolonların aynısından bende de var. | Open Subtitles | لحظه، أنا أمتلك مثل هذا البنطال لم أتوقع أني سأرى اليوم |
| Bu pantolonların bir tarafı bozuk. | Open Subtitles | هناك خلل ما في هذا البنطال |
| Senelerce çocuklara ve geniş bir kocaya pantolon almak bende ucuz dikişleri fark etmede 6. bir his geliştirdi bu pantolonların belinde olduğu gibi. | Open Subtitles | سنوات من شراء البناطيل لأبنائي ولزوجي قد أعطتني حاسة سادسة تجاه البناطيل وهذه البناطيل ليست جيّدة |
| pantolonların senin kim olduğunla bir alakası yok. | Open Subtitles | تلك السراويل لا تملك شئ لتفعله لما أنت عليه |
| Üstünlüğe eriştin, saf bir iç huzura ve tüm pantolonların dahili iç çamaşırı olduğu bir mevkiye. | Open Subtitles | لقد بلغت مرتبة السمو حالة من السلام الداخلي التام حيث كل السراويل بها ملابس داخلية مدمجة |
| Sanki, pilli pantolonların insan versiyonları gibiler. | Open Subtitles | أنهم مثل النسخة البشرية من السراويل المطوية |
| Hayır ama bir kere pantolonların hayatına girmesine izin verdiğimde, | Open Subtitles | لا، ولكن مرة واحدة لم توافق على جعل السراويل جزء من لي جديدة، |
| pantolonların da dahil olduğuna eminim. | Open Subtitles | أعتقد أنّ السراويل مقصودة ضمناً |
| pantolonların bel lastiğini kontrol edeceksin. | Open Subtitles | وعليك التأكد من مرونت السراويل |
| pantolonların yaptığı gibi. | Open Subtitles | كما هي حال السراويل كلها |
| Yo adamım, Korkunç T., pantolonların yüzünden tribe girme. | Open Subtitles | لذا يا سكيري تي لا تقلق حيال بنطالك |
| Marge, güzelim. Duydum ki pantolonların üzerinde durmuyormuş. Çünkü kıçın çok ateşliymiş. | Open Subtitles | مارج) يا فتاة ، للتو سمعت أن بنطالك) لن يتوظف ، لأن مؤخرتك لا تريد التقاعد |
| - Teşekkür ederim. - pantolonların mahvolmuş. - Güzel. | Open Subtitles | بنطالك تلف - جيد - |
| pantolonların şezlonga sadece içinde insan varken ihtiyaçları var. | Open Subtitles | البناطيل بحاجة لكراسي إن كان هنالك شخصٌ بداخلها |