Leonard, sana insanların Higgs bozonu parçacığına dair tüm fikirlerinde köklü bir değişiklik yapacağımı söylediğimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | "لينارد" هل تتذكر حين كنت أقول أني سوف سأحدث ثورة للفهم الإنساني عن جسيمات بوزون "هيجز" |
Yani, çok sayıda kırmızı ışık parçacığına sahip çok parlak bir kırmızı ışık bile tıpkı kırmızı toplar gibi metal plakadaki elektronları hiç yerinden oynatamıyor. | Open Subtitles | وذلك حتى الضوء الأحمر الناصع جدا مع العديد من جسيمات الضوء الأحمر لا يمكنه إزاحة أي الإلكترونات من الألواح المعدنية، تماما مثل الكرات الحمراء. |
Böylece dünyanın dört bir yanından tasarımcılar ürünlerini insan sağlığı ve ekolojik sağlık bakımından milyonda bir parçacığına kadar analiz edebilirler. | TED | وهكذا بإمكان المصممين في كل أرجاء العالم تحليل منتجاتهم وصولأ الى أجزاء من المليون لما يتعلق بصحة الإنسان والبيئة. |
Bu nedenle malzemelere kapalı döngüler içinde ihtiyacımız var, ama onları milyonda bir parçacığına kadar incelememiz gerekli: kanser, doğum kusurları, mutajenik etkiler, bağışıklık sistemi bozuklukları, biyolojik çözünürlülük, dayanıklılık, ağır metal miktarı, onları nasıl ürettiğimizin bilgisi ve üretimleri vs. için. | TED | لذلك نحن بحاجة لمواد في دورات مغلقة. لكننا بحاجة لتحليلها وصولاً الى أجزاءها من المليون لما يتعلق بمرض السرطان، التشوهات الخلقية، التأثيرت المطفرة، تعطيل أجهزتنا المناعية، التحلل البيولوجي، العلل المزمنة، محتوى المعادن الثقيلة، معرفة كيفية صنعها وانتاجها وهلم جرا. |