"parçası değildi" - Translation from Turkish to Arabic

• ليس جزء
• لم يكن جزء من
• لم يكن جزءاً من
• تكن جزء من
• ليس فرع
• لم يكن جزءً
• يكن جزئاً من
• يكن جزءا من
• ما كَانَ جزءَ
• لم يكن هذا جزء من
• لم يكن جزءًا
• لم تكن جزء
• تكن جزءاً من

SD-6, CIA'in bir parçası değildi.
-6 ليس جزء من المخابرات المركزية الامريكية.

Sanırım seks bu kadınlarla olan durumun bir parçası değildi.
أعتقدت الجنس لم يكن جزء من عمله مع النساء ؟

Teypte Aramice konuşuyor. Bu eğitiminin bir parçası değildi.
لقد تكلمت اللآرامية في الشريط ذلك لم يكن جزءاً من التعليم

Ciddi bir suçlama olan tecavüz bu planın bir parçası değildi.
و ادانة جادة مثل الاغتصاب لم تكن جزء من هذه الخطط

SD-6, CIA'in bir parçası değildi.
-6 ليس فرع من المخابرات الامريكيه

Bu planın bi parçası değildi ama partinin bitmesine dair bir sebep göremiyorun değil mi?
يجب أن أعترف أن هذا لم يكن جزءً من الخطة ولكن لا سبب لتوقف الحفلة، صحيح؟

Saçlarımı kaybetmek planın bir parçası değildi.
جعل شعري يحترق.. لم يكن جزئاً من الاتفاق..

SD-6, CIA'in bir parçası değildi.
-6, ليس جزء من المخابرات المركزية الامريكية.

Petrole bağımlılığımızı ve tüketimdeki artışı destekleyen bir diğer yer ise Meksika Körfezi, ki moratoryumun bir parçası değildi.
المكان الآخر الذي يعزز من اعتمادنا على النفط واستهلاكنا المتزايد هو خليج المسكيك الذي لم يكن جزء من التوقف المؤقت

Üzgünüm, çocuklar. Bu planın bir parçası değildi.
أنا آسف يا رفاق، هذا لم يكن جزء من الخطة

Bu planın parçası değildi, Bucum.
هذا لم يكن جزء من الخطه, بيكوم

Bu plânın bir parçası değildi ama eğlenceyi yarıda kesmeye gerek yok, değil mi?
يجب أن أعترف أن هذا لم يكن جزءاً من الخطة و لكن لا سبب لتوقف الحفلة، صحيح؟

"Normal"lerinin bir parçası değildi.
لم يكن جزءاً من حياتهم الطبيعية.

Bu kız klinik çalışmanın bir parçası değildi.
هذه الفتاة لم تكن جزء من التجربة السريرية.

Hayır. Bu anlaşmanın bir parçası değildi. Biliyorum, bunun münasebetsiz olduğunu itiraf etmeliyim.
ـ كلا، هذا لم يكن جزءً من الصفقة ـ آسف، أعترف أن هذا غير مريح

Bu anlaşmanın parçası değildi.
ذلك لم يكن جزئاً من الأتفاق

Hayır, hayır, bu her neyse devasa kozmik bir planın parçası değildi.
لا,لآ,ماذ أيا كان هذا، صدقني, لم يكن جزءا من خطة الكونية الكبرى.

Doğum planımın bir parçası değildi bu, beyefendi.
هذا ما كَانَ جزءَ خطةِ ولادتِي، سيد

Planın parçası değildi. Latince de bok gibi olmuş. Polisler yutar umarım.
لم يكن هذا جزء من الخطة, بالإضافة إلى الحروف اللاتينية لن يقوم رجال الشرطة بتصديق هراءك

Bir anlaşma yaptık ama pelerin giymek bir parçası değildi.
إن بيننا اتفاقًا, وارتداء عبائة ذهبية لم يكن جزءًا منها.

Bir grup yetime bebek bakıcılığı yapmak oyunumuzun bir parçası değildi.
مجالسة زمرة من الأيتام لم تكن جزءاً من خدعتنا