"parçası olmaktan" - Translation from Turkish to Arabic

    • كونك جزء
        
    • أكون جزء
        
    • أكون جزءً
        
    • نكون جزء
        
    • اكون جزء من
        
    • تكون جزءًا
        
    Tamamen habersiz bir şekilde, çok korkunç bir şeyin... parçası olmaktan daha rahatsızlık verici bir şey yoktur. Open Subtitles لا يوجد شئ أكثر إرباكاً من كونك جزء من شئ فظيع لهذه الدرجة، وأنت غير مُدرك تماماً
    - Hayır, sadece işten atıyorsunuz. Uzun zaman önce bu birliğin bir parçası olmaktan vazgeçtin. Open Subtitles لقد توقفت عن كونك جزء من القوة –
    Tatlım, hepinizin hayatının bir parçası olmaktan daha fazla bir şey istemiyorum. Open Subtitles عزيزتي , لاشئ أريده أكثر من أن أكون جزء من حياتكم ثانية
    Sanıyorum ki bu tür kararlar vererek dünyaya çok önemli bir etkide bulunuyoruz ve bu benim gerçekten Google'ın bir parçası olmaktan gurur duymamı sağlıyor. TED وأعتقد أن القرارات التي تتيح لنا فعل ذلك لها تأثير هائل على العالم، ويجعلني بالفعل فخور بأن أكون جزء من قوقل.
    Dr. Mann, bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Open Subtitles يجب أن أعترف لك يا دكتور (مان) يُشرفني أن أكون جزءً من هذا.
    Ama ben de bir parçası olmaktan onur duydum. Open Subtitles لكني تشرفت أن أكون جزءً منها.
    Hayır sadece siz değil, fakat artık piyasada değil ve biz de amacınızın bir parçası olmaktan memnunuz ve yapabildiğimiz noktada katkı yapmaktan mutluluk duyarız. Open Subtitles اوه , لا لا ليس انت فقط ولكنه البيت خارج السوق ونحن متحمسون ان نكون جزء من قضيتك
    Firmanızın bir parçası olmaktan son derece heyecan duyduğumu belirtmeliyim. Open Subtitles انا لازم اقول انى متحمس فشخ انى اكون جزء من شركتك يعنى مثلاً ...
    Ta içinde bir yerde "Gözün" bir parçası olmaktan çok istediğin bir şey olmadı ama hiç davet edilmedin. Open Subtitles من داخل أعماقك كنت ترغب في أن تكون جزءًا من الأخوية لكن لم يتم دعوتك
    Bir parçası olmaktan gurur duyduğum bu aile. Open Subtitles التي انا فخور جدا لأن أكون جزء منها
    Onun bu önemli işinin bir parçası olmaktan çok mutluyum. Open Subtitles أنا فقط سعيد أن أكون جزء مهم من عمله.
    "Darağacı" isimli bu oyunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Open Subtitles فخورة جداً بأن أكون جزء "من مسرحة "المشنقة
    Bunun bir parçası olmaktan gurur duyarım. Open Subtitles يشرفني أن أكون جزءً من هذا
    Bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Open Subtitles -أنا فخور أن أكون جزءً منه
    Bizden tutun yer süpüren adama kadar... grubun parçası olmaktan gurur duyarız. Open Subtitles و كلنا نفخر أن نكون جزء من ذلك
    - Pardon, bu işin bir parçası olmaktan dolayı çok heyecanlıyım. Open Subtitles -اسف، ولكنني لا استوعب ان اكون جزء من هذا
    Ta içinde bir yerde "Gözün" bir parçası olmaktan çok istediğin bir şey olmadı ama hiç davet edilmedin. Open Subtitles من داخل أعماقك كنت ترغب في أن تكون جزءًا من الأخوية لكن لم يتم دعوتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more