"para ödeyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • دفعوا
        
    • الذين يدفعون
        
    • من يدفع
        
    • الذي دفع
        
    Grindle'ın düşük yaptırması karşılığı para ödeyen tüm erkeklere. Open Subtitles جميع الرجال الذين دفعوا لغريندل لحالات الأجهاض
    Bana para ödeyen sucular, gidiş biletim. Open Subtitles رجال الماء هؤلاء دفعوا لي تذكرتي
    Senin ve tanıdığın herkesin, dünyanızı ziyaret etmek için para ödeyen insanların arzularını tatmin etmek için yaratıldığınızı söylersem? Open Subtitles "وأنك وكل معارفك صُنعتم لإشباع رغبات" "من دفعوا لزيارة عالمكم؟"
    Pekâlâ, hepimiz seks için para ödeyen zengin adamları biliyoruz. Open Subtitles حسنا , كلنا نعرف الحقيقه عن الرجال الأغنياء الذين يدفعون ثمن الجنس
    Ona para ödeyen erkekler var, ister tezgahtar olsun, ister avukat isterse de büyük bir üniversitenin rektör yardımcısı. Open Subtitles الرجال الذين يدفعون للاستلاطة به، باعة أو محامين أو عميد لإحدى الجامعات الكُبرى.
    Tabii bu, en çok para ödeyen için bir tetikçi olmasından önceydi. Open Subtitles كان ذلك قبل أن يصبح في خدمة من يدفع أكثر
    Arabaya çok para ödeyen polisler arabasınıkenara çektiğinde ağlayan rezilliklerimi anlatmakta bir sakınca görmüyorsun ama bu ufacık zaferi bana çok görüyorsun. Open Subtitles الشخص الذي دفع مالاً زائداً عن ثمن السيارة الشخص الذي بكى عندما .. أوقفه الشرطيّ .. لا تمانعين إخبارهنّ بتجاربي الفاشلة
    Cutler a casusluk için para ödeyen tipte insanlar muhtemelen öldürmek için iki kere düşünmemişlerdir tabii ilişkileri kötüye gittiyse değil mi? Open Subtitles نوع الأشخاص الذي دفعوا لـ (كتلر) من أجل التجسس لهم على الأجح لن يتردّدوا في قتله إذا ساءت العلاقة بينهم ، صحيح ؟
    - Bana para ödeyen insanlar. Open Subtitles الناس اللذين دفعوا لي
    Tıpkı kan görmek için para ödeyen zengin züppelerin fikirlerini de değiştiremeyeceğin gibi. Open Subtitles أكثر من تغييركِ لقلوب أولئك المدللين الأغنياء الذين يدفعون أموال طائلة لرؤية الدم يراق
    Ona para ödeyen erkekler, suçlu veya ahlaksız kimseler değil. Open Subtitles الرجال الذين يدفعون لرؤيته... هم ليسوا مدانين أو فاسقين.
    Kuzeybatı Pasifik'te ölüleri dezanfekte edip beyinleri bize yollamaktan başka bir şey yapmamak ve lüks semtlerdeki evler için para ödeyen birkaç ölü yakma yeri sahibi var. Open Subtitles هناك العديد من مالكي محارق الجثث هنا في شمال غرب المحيط الهادي الذين يدفعون نقدا للمنازل في الأحياء الراقية لفعل شيئ ليس أكثر من
    Blaine eğlenceli şekilde ölen iyi beyinleri para ödeyen müşterilerine veriyor. Open Subtitles (بلاين) يعطي أفضل الأدمغة الأشخاص ذوي الوظائف الممتعه , لعملائة الذين يدفعون
    Müşteri, hizmetinize para ödeyen kişilere denir. Open Subtitles الزبون هو من يدفع لقاء خدماتكم
    Bütün bu insanlara para ödeyen kişi sen misin? Open Subtitles أنت من يدفع لكل هؤلاء الناس؟
    Sürücüye para ödeyen adamın eşkalini öğrenebilir misiniz? Open Subtitles هلا حصلتِ على وصفٍ للرجل الذي دفع للسائق؟
    Aslında, teknik olarak bunları Küba'da para ödeyen bir çoçuktan ödünç alıyorsun. Open Subtitles حسنا، من الناحية الفنية أنت فقط الاقتراض منها من طفل الذي دفع لهم في كوبا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more