"park'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • بارك
        
    • المتنزه
        
    Aptal değilsen eğer Park'ın neden aptal olduğunu düşündüğümü bilirsin. Open Subtitles ما لم تكن غبيا تعرف لم ظننت ان بارك غبية
    Tarihte bana İskoç kaşif Mungo Park'ın Nijer Nehrini keşfettiği öğretildi. TED في مادة التاريخ، تعلمتُ بأن المستكشف الأسكتلندي مونغو بارك اكتشف مناطق نهر النيجر.
    Yine de 1892'den beri New York'taki Columbus Circle'da Central Park'ın yanına 23 metre yükseğe dikili. TED بدوار كولومبوس بمدينة نيويورك هناك نُصب تذكاري له بارتفاع 76 قدماً بجوار سنترال بارك منذ عام 1892.
    Evlat, kendine gel. Central Park'ın ortasında değiliz. Open Subtitles أيها الأحمق , أبق معهم نحن لسنا في منتصف المتنزه المركزي
    Açıkçası kadın, hâlâ Park'ın kahramanı benim! Open Subtitles بصراحة يا إمرأة، إنني مازلتُ بطل المتنزه هُنا.
    Central Park'a gider, Central Park'ın inişli çıkışlı topografisinin Manhattan merkezinin apansız ve şeffaf topografisiyle çelişkisini görürdüm. TED أذهب إلى سنترل بارك وأرى التضاريس المبسوطة أمام الانحدارات والانحرافات والتضاريس وسط مدينة منهاتن.
    - Burada ne yapıyoruz? Biz her zaman, Middle Park'ın maskotunu kaçırırız. Open Subtitles حسناً، نحن دائماً نختطف تعويذة ميدل بارك
    Mama Leoni'den yemek aldım ve South Park'ın filmini kiraladım. Open Subtitles لقد اتصلت بمطعم "ماما ليوني". - ."استأجرت فيلم "ساوث بارك
    - Şey, Emma nerdeyse bitti, ama Mr Egerton Mansfield Park'ın yeni bir baskısını yayımlamayı reddediyor; Open Subtitles لكن السيد إديغتون يرفض إصدار طبعة جديدة من مانسفيلد بارك
    - Ertesi gün Bayan Manson Mingott Central Park'ın erişilemez vahşiliğindeki bir evden bir genç çift aldı. Open Subtitles سيد مانسون مانجوت استقبل الزوجان الشابان في منزل لارج في برية يصعب الوصول اليه في سنترال بارك
    Yani böylelikle Jin Ho Profesör Park'ın tasarımlarını çalmış oldu. Open Subtitles لذا أصبح الأمر أن "جين هو "سرق تصاميم البروفيسور "بارك
    Müdür Park'ın CEO koltuğunda gözü olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن مدير بارك يوقع الأوراق للرئيس التنفيذي
    Doktor Chi Park'ın, 7 Ekim'de gerçekleştirmiş olduğu eylemin sonuçlarının değerlendirilmesi için disiplin kurulunu toplamış bulunuyoruz. Open Subtitles لقد عقدنا الجلسة التأديبية لتقرير الفعل المناسب الذي يجب اتخاذه ضد الطبيبة تشي بارك كنتيجة لأفعالها
    Park'ın eğik masa testi yapmak istediğini biliyordum. Open Subtitles اعرف ان بارك ارادت ان تقوم بفحص الطاولة المائلة
    Park'ın kaplan annesi ve babası o kadar dayanılmazlardı ki etki ettikleri saatleri ölçmek zorundaydı. Open Subtitles والدا بارك كانا كالنمور لا يفترقا لساعات كانت تقيس حبهما بالساعات
    Ne yani kar yağarken Central Park'ın ortasında yıldırım mı çarptı? Open Subtitles أصابته الصاعقةِ في وسط مدينة سنترال بارك ونحنٌ في صددِ عاصفةِ ثلجية؟
    Tabii ki de peşindeyim. Park'ın ona ihtiyacı var. Open Subtitles بالطبع، لأن المتنزه بحاجة إليه.
    Şu anda Central Park'ın hemen dışındayız... Open Subtitles انا هنا امام المتنزه
    Tam Central Park'ın ortasına doğru gökyüzünden bir şeyin düştüğünü gördüm. Open Subtitles في وسط المتنزه تماما
    Park'ın bütün yiyeceği gitti, Grayson aklını kaçırdı tabii sonradan onu da kaybettim. Open Subtitles المتنزه فقدت طعامها كُله، (غريسون) فقد عقله، و الآن أنا فقدته.
    Ama unutma Surly, Park'ın o fındıklara ihtiyacı var. Open Subtitles تذكر فحسب (سيرليّ)، أن المتنزه بحاجة إلى هذا البندق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more