Bu çalışmanın çokta parlak bir fikir olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت أظن بأن هذا ينجح لم تكن فكرة رائعة |
Derken Bridget parlak bir fikir buluveriyor. | Open Subtitles | وكان لبريدجيت فكرة رائعة أن نضع السيارة في مكان غسل السيارات |
Biraz hava alıp kahve içeyim dedim ve birden aklıma parlak bir fikir geldi. Dinlesene. | Open Subtitles | من أجل بعض الهواء و القهوة و لدي فكرة رائعة |
Büyük Merkez fikri sizce çok parlak bir fikir mi? Size yeni bir telefon numarası verirler ve bu noktada bir telefon numarası tüm telefonlarınızı çaldırır. | TED | البدالة المركزية هي فعلا فكرة ذكية حيث يعطونك رقم جديد ومن ثم عندما يرن ذلك الرقم يجعل جميع هواتفك ترن في نفس الوقت |
Fakat bir süre sonra birileri bu etiketi yapıştırmak gibi parlak bir fikir buldu. | TED | لكن في مكان ووقت ما خطرت على بال أحدهم فكرة عبقرية بوضع ملصق على الفاكهة. |
Bill, bu çok parlak bir fikir ama etrafımızda yüzlerce Triffid varken nasıl kurtulacağız? | Open Subtitles | بيل , انها فكرة رائعة لكن كيف سنذهب إلى الخارج وهو محاط بمئات من الترايفد؟ |
Mühendisler çok parlak bir fikir bulmuşlardı. | TED | كانت لدى المهندسين فكرة رائعة |
Örneğin, bir gün, ustası ondan, bir kazanı doldurmak için su taşımasını istediğinde, aklına parlak bir fikir gelir kendi yerine suyu taşıyacak bir süpürgeye can vermek... | Open Subtitles | ذات يوم مثلاً عندما طلب منه .... أستاذه ، أن يحمل الماء ليملأ المرجل تولدت لديه فكرة رائعة |
Grinch'in aklına korkunç parlak bir fikir gelmiş. | Open Subtitles | الجرينش جاءته فكرة رائعة فكرة سيئة |
Böylece herkes evin ortasında bir araya geliyor. Çok parlak bir fikir. Bence... | Open Subtitles | ويكون تجمعهم في الوسط إنها فكرة رائعة |
Titwillow şarkısı Aklıma parlak bir fikir geldiğinden sizi buraya çağırdım. | Open Subtitles | السبب في طلبي منك هو أن لدي فكرة رائعة |
Mutlu ol Amelia. Ne parlak bir fikir. | Open Subtitles | كوني سعيدة ايميليا هذه كانت فكرة رائعة |
İşte bu çok parlak bir fikir Dor, parlak bir fikir, evet! | Open Subtitles | و هذه فكرة رائعة , هذه فكرة رائعة |
Bu çok parlak bir fikir. | TED | أنها فكرة رائعة. |
Harika. İşte parlak bir fikir daha, Steinberg. | Open Subtitles | رائع, هذه فكرة رائعة أخرى يا (شتاينبيرغ) |
Aklıma parlak bir fikir geldi! | Open Subtitles | أعتقد، وأنا أعتقد أن فكرة رائعة ... |
Ve aklıma parlak bir fikir geldi. | Open Subtitles | لذا، كانت لدي فكرة رائعة |
Böylece parlak bir fikir geldi aklımıza: insanları 10-15 kilometre yürüterek doktorlara götürmek yerine, doktorları bu kişilere götürmeliydi. | TED | وصلنا إلى فكرة ذكية الا وهي أنه بدلا من جعل الناس يمشون 10 إلى 15 كلم ليروا الأطباء، يمكننا أن نأخذ الأطباء إليهم. |
parlak bir fikir, öyle değil mi? | Open Subtitles | اليست فكرة ذكية ؟ |
Sıcak ve rahat yatağında yatarken aklına parlak bir fikir mi geldi? | Open Subtitles | أوجدت فكرة عبقرية و أنت دافئ و مرتاح بسريرك بالمنزل؟ |
Bu sene aklıma, gerçekten parlak bir fikir olduğunu söylemeliyim, sevgililer günü kartlarını kullanılmış noel kartlarından lazerle kesme fikri geldi. | TED | في هذه السنة حصلت على ما يمكنني تسميته فكرة عبقرية التقطيع بالليزر. تقطيع معايداتي بالليزر مستخرجة من معايدات مسبقة الاستخدام |