"parlatıcısı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ملمع
        
    • لمعانِ
        
    • صقل
        
    • مُلمّع
        
    • شفاة
        
    Ingrid daha fazla dudak parlatıcısı sürdü. Ve Arthur'a gidip dedi ki: Open Subtitles انقريد تضع المزيد من ملمع الشفاه بعد ذلك ستقترب من ارتور وتقول:
    Almanya'ya giden herkesin diş fırçası diş macunu, ayakkabı parlatıcısı, sabunu ver her aile üyesinin kendine ait havlusu olmalıdır. Open Subtitles كل من يذهب الى المانيا ، يجب ان يملك فرشاة اسنان ، معجون اسنان ، ملمع احذية ، صابونة
    Bir kaç süs, dudak parlatıcısı kullanırsın, belki bir kaç kilo verirsin. Open Subtitles فقط كما تعلمين سنضيف لك بعض الأكسسوارات و ملمع الشفاه ربما تخفيض بخمسة جنيهات
    Dudak parlatıcısı kullanabilir. Open Subtitles هي يُمْكِنُ أَنْ تَستعملَ بَعْض لمعانِ الشفةِ.
    Peki, ben Gracie'nin yerine gidip biraz enerji yiyeceklerinden, bilirsin işte, ayakkabı parlatıcısı, diş ipi vs. ne kaldıysa onlardan alayım. Open Subtitles حسنا , انا ذاهبة الي محل جراسي واحصل علي بعض الاشياء المختلطة اوتعلمي .. صقل حذاءِ، خيط أسنان.. اي شي ترك
    En sevdiğim ayakkabı parlatıcısı çocuk o binada. Open Subtitles مُلمّع أحذيتي المُفضّل في ذلك المبنى.
    Biraz dudak parlatıcısı sür, düzgün ama meyveli. Belki biraz maskara. Open Subtitles هيا, ضعي بعض ملمع الشفايف, واضح ولكن بطعم الفواكة وربما القليل من مجمل الرموش
    Hadi markete gidip dudak parlatıcısı alalım. Open Subtitles حسنا هيا بنا لمركز التسوق لسرقة ملمع الشفاه
    Ayakkabı parlatıcısı çatlakları kapatıyor. Open Subtitles إن ملمع الأحذية الناعم يملأ الشقوق و يجعل الإطارت
    Biraz daha fazla dudak parlatıcısı kullanmalısın. Open Subtitles يمكنك أن تزيد من ملمع الشفاه قليلا لكن أجل أنت جميل جدا
    Belki de dudak parlatıcısı uçuk yetişen bir tarla değildir. Open Subtitles ربما ملمع الشفاه الخاص بها لم يكُن مورد خصب لنقل الهربس
    Bir erkekle buluşmaya gidiyorsan sana dudak parlatıcısı lazım. Open Subtitles إذا كنت ستذهبين لمقابلة رجل، ستحتاجين إلى ملمع الشفاة.
    Bir milyonerdin ve acil durum için dudak parlatıcısı mı sakladın? Open Subtitles لقد كنت فاحشة الثراء، ولحالات الطوارئ قمت بإخفاء ملمع شفاه؟
    Şekerli parlatıcısı ve giydiğinde yorgun ve sırnaşık dediğim bol tişörtü. Open Subtitles أنها ملمع ذو نكهة للشفة وقميص كبير جداً وعندما تحصل .. وأنا أقتبس "متعب و دافئ"
    "Channel Allure" dudak parlatıcısı mı kullanıyorsunuz? Open Subtitles .. "أنتِ لديّكِ ملمع الشفاه " شانيل أللور
    Onu değil, ama bana dudak parlatıcısı alabilir misin? Open Subtitles لا بأس، لكن هلا جلبت لي ملمع شفاه
    Eve gittiğimde, ayakkabı parlatıcısı olarak doğru işi yaptığıma inanıyorum. Open Subtitles "أشعر بانتمـائي لوظيفة "ملمع أحذية
    Gel hadi, dudak parlatıcısı sürelim. Open Subtitles هيا لنضع ملمع الشفاة
    Dudak parlatıcısı gibi duruyor. Open Subtitles يُشاهدُ مثل لمعانِ الشفةِ.
    - Yüzey parlatıcısı olabilir. Open Subtitles ربما تكون رائحة صقل الأرضية
    Bir metal dedektörü Smith Wesson.45 ve çelik kat parlatıcısı arasındaki arasındaki farkı ayırt edemez. Open Subtitles كاشف المعادن لا يمكنه التفريق بين مسدس (سميث أند ويسون 45) و مُلمّع ذو وجهين مصنوع من الفولاذ...
    Yüzünde dudak parlatıcısı ve strateji için takınılmış bir utanma olduğunu garanti ederim. Open Subtitles أنا متأكدة أنها أستخدمت قلم شفاة و استراتيجياً وضعت الحمرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more