"parmaklıkların arkasına" - Translation from Turkish to Arabic

    • خلف القضبان
        
    • وراء القضبان
        
    New York'da parmaklıkların arkasına tıkılmayı bekleyen çok serseri var. Open Subtitles لدي عمل متراكم وأوغاد نيويورك مازِلت أُحاول وضعهم خلف القضبان
    Hadi şu adamı bir an önce parmaklıkların arkasına geri yollayalım. Open Subtitles دعونا نضع ذلك الرجل مرة أخرى خلف القضبان بأسرع وقت ممكن
    Hapishaneler, elbetteki, kanunlara karşı gelenlerin tıkıldığı demir parmaklıkların arkasına konulan insanların olduğu yerlerdir. TED السجون, بالطبع , هي الأماكن التي يقبع فيها مخالفوا القوانين جامدين, مقيدين خلف القضبان.
    Yada sizi demir parmaklıkların arkasına koyup sonrasında sizi ölüme mahkum ederler. Open Subtitles أو سيضعونك خلف القضبان ليجعلوك تتمنَى الموت
    Kötü adamları parmaklıkların arkasına tıkarak tabii ki. Open Subtitles من خلال وضع الأشرار وراء القضبان أنا أعمل من أجل لقمة العيش، يألهي
    Ben kötü adamları parmaklıkların arkasına kapatıyorum ama kanunların bu saksafoncuların paçayı kurtarmasını sağlayan bir sürü eksiği gediği var. Open Subtitles انا وضعت الاشرار خلف القضبان لكن القانون به اميال من الثغرات. لهؤلاء الملاعين ليهربوا.
    Onu bundan enselersek onu ait olduğu yere, parmaklıkların arkasına koyabiliriz. Open Subtitles إن أحكمنا عليه القبضة، فإنّه يمكننا أن نضعه خلف القضبان إلى حيث ينتمي
    Benim heyecanlandığım tek noktaysa suçluları demir parmaklıkların arkasına tıkmak. Open Subtitles الأمر الوحيد المُثير هنا هو وضع المجرمبن خلف القضبان.
    Biraz iz sürecek, suçlu birini parmaklıkların arkasına sokacak, kendimi iyi hissedecektim. Open Subtitles أقتفي الأثر وأعيد مجرماً إلى خلف القضبان وأشعر برضى عن نفسي
    Eğer bizden bir şey sakladığınızı anlarsam sana yemin ediyorum, seni parmaklıkların arkasına koymayı kendime görev edinirim. Open Subtitles لو أكتشفت أنك كتمت شيئاً عنا، أقسم لك أني سأجعل من رؤيتك خلف القضبان مهمتي الشخصية
    Evet, hatırlıyorum. Adamı parmaklıkların arkasına gönderen Poirot idi. Open Subtitles نعم، لقد كان "بوارو" من وضعه خلف القضبان
    Bunu yaparsan parmaklıkların arkasına girersin. Open Subtitles افعل ذلك وينتهي حالك خلف القضبان
    Lütfen mahkeme bitene kadar o pislik parmaklıkların arkasına gidene kadar! Open Subtitles فقط حتّى المحاكمة، حتّى يكون خلف القضبان!
    "... Jack Doyle demir parmaklıkların arkasına gönderildi. Evelyn?" Open Subtitles جاك دويل) خلف القضبان الليلة) (تفضلي (إفيلن
    Garrett A'nın ona söylediği şeyleri yapmış olabilir ve bu yüzden parmaklıkların arkasına sarılmış olabilir. Open Subtitles ريما غاريت قد نفذ ماطلبه منه (أي)أن يفعل وقد أنتهى به خلف القضبان
    Bunun tek bir yolu var, April ve ne kadar erken bunu sana anlatabilirsek o kadar erken katili parmaklıkların arkasına koyarız. Open Subtitles فقط طريقةً واحده (لِتفسير ماحدث (ابريل و أِذا أسرعتي في أخبارِنا عن مكانهُ اِذاً أسرعنا في وضع القاتل خلف القضبان
    Ama kalırsan bil ki Victoria ve Conrad parmaklıkların arkasına girmeden bu plan bitmiş sayılmaz. Open Subtitles لكن إذا بقيت ، هذه الخُطة لن تنتهي حتى تُصبح (فيكتوريا) و (كونراد) خلف القضبان الليلة
    Mark, parmaklıkların arkasına ait. - Onu oraya tıkmak için her şeyi yaparım. Open Subtitles (مارك) يجب أن يكون خلف القضبان سأفعل أياً كان ما يتطلبهُ الامر لوضعهِ هناك
    Sayenizde Sybil Griffiths'i demir parmaklıkların arkasına tıktık Bay Jones. Open Subtitles شكراً لك ، السيد جونس كنا قادرين على وضع سيبيل جيفتس وراء القضبان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more