"partisindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في حفلة
        
    • من حفلة
        
    Uzun, sarı bir saç. Bu bekarlığa veda partisindeki kadınlardan birinden gelmiş olabilir. Open Subtitles حسناً ، قد يأتي هذا من أيّ واحدة من النساء في حفلة العزوبيّة
    Doğum günü partisindeki palyaçolar gibi. Open Subtitles تبدو مثل المهرج في حفلة عيد الميلاد حقاً؟
    Evet ama plaj partisindeki fedai Alexis'i başka bir sarışınla gördüğünü söylemişti. Open Subtitles أجل، لكن ذلك الحارس في حفلة الشاطىء ذكر رؤية أليكسس مع شقراء غامضة، أيضاً.
    Biliyorsun bu, Hollywood partisindeki bir hatundan alabileceğin tarzda bir iş değil. Open Subtitles .. أنت تعلم أنّه ليس هذا هو العمل الذي تحصل عليه من فتاةٍ في حفلة هوليوديّة
    Bana numaranı verdiğin, 4 Temmuz partisindeki kokteyl peçetesi. Open Subtitles إنه منديل الكوكتيل من من حفلة العيد الوطني حيث أعطيتيني رقمك
    N.E.R.D. partisindeki ateşli amazon hatun mu? Open Subtitles تلك الفتاة الرشيقة الفاتنة من حفلة المغفلين صح ؟
    Yılbaşı partisindeki sarhoş üstüme kustuğundan beri bu kadar eğlenmemiştim. Open Subtitles أنا لم أحظى بالمرح كثيراً منذ أن قام المخمور ذلكٌ بالتقيُئ علي في حفلة رأس السنة
    Hem yanılıyorsan Noel partisindeki Brenda gibi dımdızlak kalırım. Open Subtitles فمن الممكن أن ينتهي بي الحال في حفلة بريندا لعيد الميلاد المجيد علي مسار الشريكة في دقيقة
    Evet, bunu kitap partisindeki tepkinden dolayı söyleyebilirim. Open Subtitles نعم, يمكنني أن اتبين ذلك من ردت فعلكِ في حفلة الكتاب
    - Cadılar Bayramı partisindeki seks kölesi kıyafetliler. Open Subtitles أي فتيات؟ تلك اللاتي كانن في حفلة هالوين بأزياء الساديّة.
    Tabi, yılbaşı partisindeki insanların karikatürlerini çizer! Open Subtitles أوه نعم ، انه لا رسوم كاريكاتورية من الناس في حفلة عيد الميلاد!
    Ben havuz partisindeki bir tanıktan daha fazlasıyım. Open Subtitles أنا أكثر من مجرد شاهد في حفلة مسبح
    Diyorum ki, tamam, Stuart'ın partisindeki striptizci 15'ti. Open Subtitles أعني ، حسناً ، فتاة التعري في حفلة ستورات كانعمرها15 .
    Noel partisindeki gürültülü adamdı. Open Subtitles انه الشخص الصاخب في حفلة الكريسماس
    Tekne partisindeki şeyleri gördüm. Open Subtitles لقد رأيت أشياء في حفلة القارب تلك
    Shaun'un partisindeki sözlerim için özür dilemek istiyordum. Open Subtitles كنت أود الاعتذار عما قلته في حفلة "شون".
    Bir yere gittiği de yok. Gelebilmene sevindim. Winston'un partisindeki kavgayı gördüm. Open Subtitles فهو لن يذهب إلى أي مكان سعيد لأنك فعلت ذلك (رأيت المشاجرة في حفلة (ونستون
    Dallas'ın bekarlığa veda partisindeki o adamla... Open Subtitles ...(مع رجل ما في حفلة عزوبية صديقتي (دالاس
    Dernek partisindeki resimlere bakılırsa... - ...katil uzun biri olmalı. Open Subtitles إستناداً إلى الصور من حفلة الأخوة، على القاتل أن يكون طوله أكتر من ستة أقدام
    Bernie Kowalski'nin yılbaşı partisindeki polaroidlerden birini gönderdim. Open Subtitles أرسلت إحدى البولارودز من حفلة عيد الميلاد *مادة مستقطبه للضوء* إلى بيرني كوالسكي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more