"pasaklı" - Translation from Turkish to Arabic

    • فوضوي
        
    • القذرة
        
    • قذر
        
    • ساذج
        
    • مهملة
        
    • مهملين
        
    • فوضوية
        
    • قذرين
        
    • قذراً
        
    • القذره
        
    • سليزى
        
    • مهمل
        
    • هاف
        
    • منكم كالصعلوك
        
    • القذر الموجود في
        
    Belki fark etmedin ama çocuklar bu ara biraz pasaklı görünüyor. Open Subtitles ربما انت لم تلاحظي لكن الأولاد يبدون بشكل فوضوي بالأونة الاخيرة
    Kirli havlularını etrafta bırakıyor. pasaklı. Open Subtitles يترك المناشف القذرة في كل مكان انه فوضوي
    - Güverteyi temizle. - Esas sen güverteyi temizle küçük pasaklı... Open Subtitles إمسح الطوابق إمسح الطوابق بنفسك، أنت قذر
    Debra pasaklı göründüğümden dolayı üzerime geliyordu kendi de "Şuna bak, ona bak" diye söyleniyordu. Open Subtitles ديبرا كانت تزعجني على كوني ساذج وكانت مرتدية ومتفاخرة كأنها تقول انظرو الى هذا وهذا
    Bende öyle düşünüyorum,ama çok pasaklı ve utandırıcı ve evde tembel. Open Subtitles إعتقدتُ هذا أيضا ، لكنها مهملة . و تحرجني و كسلانة في البيت
    Bilgisayarımızı göz önüne koyar, bu şirketi uçurur ama biz pasaklı, akşamdan kalma görünüyoruz. Open Subtitles وضع حاسوبنا على الخريطة, نقل هذه الشركة إلى مقام أعلى, لكن إن بدونا مهملين و غير جديرين بالثقة,
    Bittiğindeyse, senin ne kadar pasaklı olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles وعندما إنتهيت أخبرتك أنك فوضوية جداً
    Biz pasaklı insanlar çöplerimizi yol kenarına atıyoruz, heryer tavuk, kemikleri etsuları, meyve suları artıklarıyla dolu. Open Subtitles بينما نكون بشرا ً قذرين نرمي القُمامة عند الطرق الجانبية ونترك العصائر وعُصارة اللحم وعِظام الدجاج في كل مكان.
    Bu iş sıradan bir adamı sokaklardan çekmek için yapılmış epey pasaklı bir adam kaçırma işi gibi duruyor. Open Subtitles حسنا ، ذلك يبدو مثل اختطاف فوضوي جميل فقط من اجل انتزاع شاب عادي من الشوارع
    Kahramanının pasaklı biri olduğunu öğrenmek üzücü. Open Subtitles من المحبط جدّاً أن تكتشف أن بطلك شخص فوضوي.
    pasaklı ama. İnsanları yaralamak öyle kolay ki. Open Subtitles الأمر فوضوي أن الناس قابلون للتحطم
    Ama genel bir kural olarak, pasaklı zihinler cinayet işlemez. Open Subtitles لكن كقاعدة عامة العقول القذرة لا تَرتكبُ جريمة قتل.
    İşte bu pasaklı ablanla neden aniden ortak olmak istediğinin gerekçesini gösteriyor. Open Subtitles لماذا ترغبين فجأة بممارسة التجارة مع أختك الكبيرة القذرة
    Ve bunlar da aptal müziklerini çalarak, pasaklı aileleriyle sınırı geçerek ülkemize gelmeye devam ediyorlar. Open Subtitles ولا يزالون قادمين فحسب يعبرون الحدود مع عائلتهم القذرة يضعون موسيقاهم الحمقاء
    Orada pasaklı asker olduğunu öğrenirsen, Onların hepsini toplayıp temiz olmayı öğreteceksin. Open Subtitles سوف تتعلمون انه لو وجد جندى واحد قذر فانه يقع على عاتقكم ان تعلموه ان يكون نظيفا
    Soğuk, dağınık ve biraz pasaklı olmalısın. Seni koklamalı. Open Subtitles لا، لا، أنت يجب أن تكون قذر ورائحتك فظيعة يجب أن تشم رائحتك
    Uyuşturucu müptelası olduğumu düşünüyordum burada pasaklı bir çocuğa döndüm. Open Subtitles أحد الفتيان أعتقدت انه سكران هُنا، ولكن تبين أنه مُجرد ساذج.
    Tamam. Kişisel alışkanlıklarım konusunda daha pasaklı olmaya gayret edeceğim. Open Subtitles حسناً سأسعى لأكون مهملة في عاداتي الشخصية
    Hırsızız diye, pasaklı olmamız gerekmiyor. Open Subtitles فقط لأننا لصوص لا يعني أن نكون مهملين.
    - Çok pasaklı ve çirkin bir yiyicidir. Bunu sevgiyle söylüyorum. Open Subtitles إنها فوضوية وشرهة قبيحة أقول هذا بالحب
    Sen ve Eddie pasaklı olmak istiyorsanız bunu kendi evinizde yapın, benimkinde değil. Open Subtitles أنتِ وايدي ترغبان بأن تكونا قذرين لا بأس بهذا ، افعلوها بمنزلكم !
    Endişelenmen gereken şey, pasaklı biri olmaya başlaman. Open Subtitles مايجِبُ عليك أن تقلق منه هو كيف تكون قذراً
    Aptal pasaklı kadın, köpeği mi yollamış? Open Subtitles هذة القذره الحمقاء ارسلت الكلب؟
    Üç kâğıtçı, pasaklı, yanlış adamlarla takılan. Open Subtitles "شادى","سليزى" تلهو مع رفاق السوء
    Bu kadar pasaklı birinin dikkatli olması ilginç. Open Subtitles بالنسبة لشخص مهمل فهو قطعا حذر عندما يهم الأمر
    "Sevgili 7 cüceler; Huysuz, Meraklı, pasaklı, Saygılı, Obur, Dövüşçü ve Kurt! Open Subtitles "أعزّائي، (جزّار)، (نابليون)، (جراب)، (هاف برينت)، (ذئب)، (تشاك)، (وغريم)"
    Hiçbirinizin pasaklı görünmemesi benim işim. Open Subtitles من واجبي أن أحرص أن لا يبدو أحداً منكم كالصعلوك
    Bu Mowgli dediği, ailesi patates kızartması yağıyla çalışan araba kulllanan anaokulundaki pasaklı çocuk değil mi? Open Subtitles هل ماوكلي هو الطفل القذر الموجود في الروضة الذي يقود ابواه سيارة تعمل على زيت البطاطس ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more