"pasaportları" - Translation from Turkish to Arabic

    • جوازات السفر
        
    • الجوازات
        
    • جوازات سفر
        
    • جوازات سفرهم
        
    • جواز السفر
        
    • جوزات السفر
        
    • وجوازات سفر
        
    Eğer Pasaportları istiyorsan, ...o pisliği bir an önce öldürürsün. Open Subtitles اسمعني إذا كنت تريد جوازات السفر ستقتل الوغد وبشكل سريع
    Şimdi burada "vatandaş" dediğimde Pasaportları veya evrakları kastetmiyorum. TED وعندما أقول هنا مواطن فإنني لا أشير إلى الوثائق أو جوازات السفر.
    Çıkış kapısını arayın. Bütün Pasaportları tekrar kontrol etsinler. Open Subtitles إتصل بالبوابة ليقوموا بإعادة فحص جميع جوازات السفر
    Esrarı ben satsam ve sen de radikal Müslümanlardan Pasaportları temin etsen nasıl olur? Open Subtitles و ماذا لو بعتُ أنا الحشيش و أنت تحصلين على الجوازات من المسلمين الأصوليين ؟
    Esrarı ben satsam ve sen de radikal Müslümanlardan Pasaportları temin etsen nasıl olur? Open Subtitles و ماذا لو بعتُ أنا الحشيش و أنت تحصلين على الجوازات من المسلمين الأصوليين ؟
    Bizlere Polonya Pasaportları temin etti: bizler artık birer Polonyalıydık. Open Subtitles احضر لنا جوازات سفر بولنديه منذو الان نحن بولنديين
    Pasaportları onaylanmaları için, havaalanına üç gün önce götürmelisin. Open Subtitles يجب أن تأخذ جوازات السفر إلى المطار قبل ثلاثة أيام للحصول على الموافقة
    Kutudaki Pasaportları dostum. Onları kime sattın? Open Subtitles جوازات السفر الموجودة فى الصندوق يارجل لمن تبيعهم؟
    Dinle, eğer Pasaportları istiyorsan, ...o bok çuvalını bir an önce öldürürsün. Open Subtitles إذا كنت تريد جوازات السفر ستقتل الوغد وبشكل سريع
    O bize Pasaportları geçtim, uçak bileti bile alamaz. Open Subtitles هذا لن يكفي لتذاكر الطائرة فضلاً عن جوازات السفر
    Adamımız sahte Pasaportları aldıktan sonra Kadour'u para ile birlikte yakalayacağız ve Bob senin de dayın. Open Subtitles ثم ننتظر لرجلنا ان يشتري جوازات السفر المزيفة ثم نقبض علي كادور بالمال ثم بوب عمك
    Pasaportları kontrol edecekler, güvenlik ve diğer şeyler, öyle değil mi? Open Subtitles سيتحققون من جوازات السفر و الأمن و كل تلك الأشياء , أليس كذلك ؟
    Pasaportları kendisi teslim etmek istiyordu. Open Subtitles ظل يسأل نفسه إذا ما كان يستطيع تسليم جوازات السفر بنفسه
    Sadece Pasaportları bekliyoruz ama hepsi halledildi. Open Subtitles ينتظر فقط جوازات السفر و لكن سيهتم بهذا الأمر
    Pasaportları çoktan almış ama sürekli onlar gelmeden gidemeyiz diyor. Open Subtitles إن الجوازات بحوزته فعلًا لكنه لا ينفك يقول لا يمكننا الرحيل حتى تصل
    Ben sadece Pasaportları doğrulamanı ve yolumuza gitmeyi istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تتحقق من هذا الجوازات حتى نتمكن من الفرار بحياتنا
    Pasaportları gözden geçir ve sana en çok benzeyeni seç. Open Subtitles الذهاب من خلال جوازات سفر و اختيار واحد التي تبدو مثلك.
    Pasaportları yok ve Macaristan polisi tarafından tutuklandıkları için tehlikedeler. Open Subtitles ليس لديهما جوازات سفر ومعرّضين لخطر الإعتقال من قبل الشرطة المجرية
    Ve oraya vardıklarında kendilerini susuz, havalandırmasız iş kamplarında ve Pasaportları ellerinden alınmış bir halde buluyorlar. TED وعندما يصلون، يجدون أنفسهم في مخيمات العُمّال بدون ماء، بدون تكييف، ويتم أخذ جوازات سفرهم.
    Neden bahsettiğimi biliyorsun. Sana Pasaportları ve belgeleri veren adam. Open Subtitles أنت تعرف ماذا أقول ،الرجل الذى أعطاك جواز السفر و الوثائق
    Sen en başında biletle Pasaportları neden attın ki be adam? Open Subtitles و لماذا قمت بإلقاء التذاكر اللعينة و جوزات السفر بالمقام الأول؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more