"pastasının" - Translation from Turkish to Arabic

• كعكة
• كعكتها

Ateş, oğlunun doğum günü pastasının üzerinde mi son buldu?
كانت الشعلة في نهاية الشمعة على كعكة عيد ميلاد إبنك؟

Onun için küçüksün ama nikâh pastasının tepesini deneyebilirsin.
أنت صغيرة على أن تكوني برازيلية لكن ماذا عن كعكة زفاف متنقلة ؟

Bir keresinde düğün pastasının bir kısmını götürmüştüm, kimse anlamadı.
ذات مرة أخذت قضمة كبيرة من كعكة زفاف ولم يلاحظ أي أحد

Bunda bir keresinde ninemin evinde yediğim Noel pastasının kokusu var.
إنها مثل كعكة الكريسماس التي تناولتها في منزل جدتي

pastasının üzerine adı yanlış yazılmıştı ki kendim düzelttim.
ولديها كعكتها بإسمها المكتوب خطأ هجائياً، والذي صححته بنفسى،

Doğum günü pastasının üstünde, nişanlısıyla işi bitirdin.
حسناً، أنتِ ضاجعت خطيبها فوق كعكة عيد مولدها

yamalı araba yıkama pastasının üzerindeki, banyo mumunu üflerken ona baktığımda... bazen onu hakketmediğim hissine kapıldım,
كلما نظرت اليها تنفخ شمعات الحمام التي على كعكة عيدميلادها اشعر احيانا انني لااستحقها

Doğum günü pastasının katlarını yapmaya nasıl izin aldığını sormayacağım bile.
لن أسأل حتى عن كيف تمكنت من إقناع أمّي بأن تدعك تقوم بخفق كعكة ميلادها

Geçen gün kendi düğün pastasının üzerine düşen adamın videosunu izlemeye çalışıyorduk ya. Yüklenmesi bir asır sürdü.
هل تتذكر عندما حاولنا مشاهدة ذلك الفيديو لرجل سقط على كعكة زواجه ؟

Bir saat önce gelmesi için para verdiğimiz palyaço, oğlumuzun kuluçka günü pastasının üstüne düşmüş.
لكي يكون هنا منذ ساعة سقط على كعكة إبننا

Bir saat önce gelmesi için para verdiğimiz palyaço, oğlumuzun kuluçka günü pastasının üstüne düşmüş.
المُهرج الذي دفعنا له لكي يكون هنا قبل الموعد بساعه، سقط على كعكة أبننا

Şu anda bir yerlerde, bir düğün pastasının üstünde damat yok.
في مكان ما هناك كعكة زفاف بدون دمية العريس فوقها

Düğün pastasının gelin ve damadını.
حلوى دمى الزواجان من كعكة الزفاف

Düğün pastasının yarısını yedim.
وأكلــت،حـوالـي نصف كعكة زفـاف

Evet, hala kızımın resmini istiyorum ama bir tavşan pastasının üstünde!
نعم، لازلت أريد صورة إبنتي, لكن على كعكة أرنب!

Feciyim. Onu bana birisi düğün pastasının karşılığında vermişti.
بشكل سئ أعطاه أحد لي مقابل كعكة زفاف

Buranın çilekli pastasının harika olduğunu duymuştum.
سمعتُ أنّ كعكة الفراولة هنا مُمتازة.

Onun doğum günü pastasının üzerinde sevişmiştik.
انا وانتِ تضاجعنا على كعكة عيد ميلادها

Bunu Enid'in berbat pastasının üstüne devirince gör bir de.
إنتظري حتى أحطم هذا الشيء على قمة كعكة (إيند) اللعينة

Sally pastasının bu kadar beğenilmesine çok sevinecek.
ستكون سالي سعيدة , كعكتها كانت رائعة

Danielle geri dönüp baktığında pastasının ne kadar güzel olduğunu ve annesinin onu mutlu etmek için ne kadar uğraştığını hatırlamalı.
يوماً ما عندما (دانييل) تستعيد ذكرياتها أريدها أن تتذكّر فقط ، كم بدت كعكتها متميزة و كم عملت أمها بجد لتجعلها سعيدة