"patatesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • البطاطس
        
    • البطاطا
        
    • بطاطا
        
    • بطاطس
        
    • مقلية
        
    • البطاطة
        
    Ve size tavsiyem, patatesi kabuğuyla pişirmeniz ve kendi soğanlarınızı yetiştirmenizdir. Open Subtitles وقتها تكونون بالفعل قد ساعدتم على كسب هذه الحرب ونصيحتى لكم أن تطهو البطاطس بقشرتها
    Sen patatesi seversin. Mısıra hıç dokunmamışın herhalde. Open Subtitles أنتِ تحبين البطاطس انظرى, أنتِ لم تلمسى الذرة حتى
    patatesi de hep ben getiriyorum ya. Open Subtitles ياألهى أنا دائما أحضر لكى المزيد من البطاطس
    Verimli bir biçimde yaptığı şey patatesi yeniden markalandırmak oldu. TED والذي قام به بكفاءة الملك حينها أنه غير مفهوم البطاطا
    Serbest bırakıldığında da patatesi Fransa'ya yaymayı kendine görev tanıdı. TED وهكذا عندما أُطلق سراحه، أخذ على عاتقه مسؤولية نشر البطاطا في فرنسا.
    Bilirsin, vay, sana söyleyim, fırında patatesi 5 dakikada pişirmek sihirdir. Open Subtitles تعلمين، واو، أقول لك شيئاً طهو بطاطا معجونة في خمس دقائق هذا سحر
    Büyük Göller'in üzerindeydi. Tonlarca patatesi haşladım, soydum, ezdim ve doğradım. Open Subtitles سلقت وقشرت وخفقت وقطعت الكثير من البطاطس
    patatesi bedavaya dağıtıyorum, böylelikle kendileri yetiştirebiliyorlar. Vay. Open Subtitles أوزّع البطاطس بشكل مجّاني، بحيث يتمكّنوا من زراعتها بأنفسهم
    Ratte patatesi ve trüf mantarı ile bir şey deniyorum. Open Subtitles أنا أعمل على خلطة مكوّنة من البطاطس ونبات الكمأه
    patatesi bir kez haşlarsanız tadı çok güzel gelir. Open Subtitles دعوني أوضحه لكم. عندما يشوي المرء البطاطس مرة، تكون لذيذة.
    Şu patatesi odada yürürken görmek gerçekten işe yaradı. Nash konsantre ol. Open Subtitles رؤية هذا البطاطس يتجول في الغرفة قد أتم المهمة.
    Osso Bucco patatesi ile Çin soslu tavuk salatası arasında kaldım. Open Subtitles حسنا، أنا متحير بين شرائح البطاطس بلأوسو باكو وسلطة الدجاج الصينية باليوسفي.
    Eğer bu patatesi yerseniz, bebek ölür. Open Subtitles إن أكلتم هذه البطاطس فسيموت الجنين
    Problemi pazarlamaya çalıştı, patatesi asil bir yiyecek olarak isimlendirdi ve üst tabaka dışında kimse patates yemeyecekti. TED فقد حاول إستخدام حل تسويقي .. حيث أعلن أن البطاطا هي خضار ملكية .. ولا يحق لأي أحد سوى العائلة الملكية إستخدامها
    Çiğ patatesi saymazsak, son 60 saatte... boğazımdan geçen tek şey bu. Open Subtitles بصرف النظر عن البطاطا الغير مطبوخة، هذه المادة الصلبة الوحيدة التي عبرت من خلال شفتاي في آخر 60 ساعة
    Neden bu patatesi götürmüyorsun? Open Subtitles لماذا لا تحضر هذه البطاطا ، إنها كبيرة جداً
    Bazılarınızın patatesi kesmesi gerektiğini söylemeliyim. Open Subtitles على أي حال، شخص ما يجب أن يأكل قليلاً من البطاطا أيديكن بجانبكن
    Eğer park yerine girip parayı almanın bir yolunu bulamazsak o patatesi yemek zorunda kalacağız. Open Subtitles اذا لم نستط ايجاد طريقة لإقتحام ساحة الحجز والحصول على مالي فاننا سنقوم بأكل تلك البطاطا
    Bu yaptığım tatlı patatesi ve güveçte sebzeli sosisi. Open Subtitles بأنني طبخت صحن من البطاطا الحلوة والخضروات بالسجق
    Sen de, karınla vuruşup ve o üç patatesi nasıl yaptığınızdan bahsedeceksin. Open Subtitles وأنت ستتكلم عنك وعن زوجتك .كيف أنجبتما 3 بطاطا مع الأذرع
    Saçlar, iplikler, mermi kovanı, çiklet kağıdı, kullanılmış mendiller, hatta temizlikçinin gözden kaçırdığı eski bir kızarmış patatesi bile aldım. Open Subtitles الشعر، الخيوط، أغلفة الرصاصات أغلفة العلكة، مناديل مستعملة وحتّى بطاطس مقلية لم تنتبه لها عاملة التنظيف
    Bir ucunu kapatıp içine çakmak gazı koyuyorsun... patatesi içine sokup açık ucu tutuşturuyorsun. Open Subtitles تغلق نهاية واحدة، ضع في بضعة قطرات السائل الأخف إلتصق في البطاطة، يضيئ البطاطة ستذهب مائة ياردة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more