"patlıcan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الباذنجان
        
    • باذنجان
        
    • باذنجانه
        
    • بالباذنجان
        
    • تضربني بباذنجان
        
    patlıcan normal mi sence? Ne o? Patlamış can mı? Open Subtitles أحب الباذنجان طبيعي إنه ماذا نصفه بيض ونصفه الآخر نبات
    Şimdi, patlıcan üzerinde ziyafet çeken şu haşereye bakın. TED الآن، ألقي نظرة على هذه الآفة التي تقوم بعمل وليمة على الباذنجان
    Ben lahana, karnabahar, enginar, havuç... kereviz, frenk soğanı, patlıcan ekerdim. Open Subtitles ، فسأزرع الكرنب، القرنابيط الخرشوف، الجزر . . الكرفس، الثوم ، الباذنجان
    Nohut var, patlıcan var pilav var ve fındık var. Open Subtitles لدي حبوب مهروسة و هذا باذنجان مع الرز و المكسرات
    2 Kilo bamya ve 2 kilo patlıcan. Benim içinde 2 kilo da kabak. Open Subtitles اثنين كيلو بامية واثنين كيلو باذنجان وكيلو قرع لى
    patlıcan ve mürver çiçeğini süzgeçten geçirdim. Open Subtitles أنه باذنجان مع شجرة البيلسان، استخرجت خطلتها من هنا
    L'fusilli ve patlıcan ile Somon sahip olacaksınız. Open Subtitles سآخذ السلمون مع المعكرونة الحلزونية و الباذنجان
    Ve patlıcan hafifçe sote için onlara sorabilirsiniz? Open Subtitles و أيمكنك أن تطلب منهم أن يقوموا بسلق الباذنجان قليلاً
    Seni çok ilgilendiriyorsa patlıcan damağımı paramparça eder. Open Subtitles الباذنجان يضع الشقوق في فمي إن كان هذا شأنك
    patlıcan, ertesi gün iğrenç olur. İlk gün bile güzel değil. Open Subtitles طعم الباذنجان يتغير باليوم التالي ليس كما تتناوله عند طلبه
    Belki bahçeyi gezip patlıcan ekecek bir yer var mı bakmak istersin. Open Subtitles ربما يمكنك تفقد الحديقة و رؤية اذا ما بإمكاننا القيام بزراعة بعض الباذنجان
    Menüde ne olacağını bilmediğim için patlıcan getirdim. Open Subtitles لم اعرف اذا كان لديكم طعاماً كافي,لذا احضرت الباذنجان
    patlıcan yiyince bebeğin hemen çıktığını duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت بأن اكل الباذنجان يؤدي الى اسقاط الطفل
    Sonuçta artık arada sırada Parma peynirli patlıcan yapıyorum ve çocuklar bayılıyor. Open Subtitles لذا الان بين فترة و اخرى اقوم بصنع صينية باذنجان و الأطفال يحبونها.
    Sonra penguen demiş ki: " Oğlum, o bir patlıcan değil. Geri zekâlı." Open Subtitles وهكذا يقول البطريق ان المتأنق ليس باذنجان إنما متخلف عقلياً
    Garip bir patlıcan takıntım vardır. Open Subtitles أنت تأكل الناس. هيه. وأنا يحدث لديها باذنجان هاجس غريب.
    Oraya patlıcan sığdıramazsın! O çok büyük! Seni ikiye böler! Open Subtitles لا يمكنك ملائمة باذنجان بالداخل انه كبير جداً، سيشقك إلى نصفين
    Hayır Ronnie, baharatlı patlıcan, şampanya. Open Subtitles لا يا روني باذنجان حار، و شامبانيا
    Herkes çıksın. Aklımda patlıcan var. Open Subtitles اخرجوا جميعكم , لدي باذنجان يشغل تفكيري
    Pesto soslu makarna tavuklu sosis, domuzlu sosis patlıcan salatası, elmalı cevizli salata ve ordövr için minik kişlerden yaptım. Open Subtitles طهوت معكرونة مع صلصة البيستو نقانق الدجاج نقانق الخنزير باذنجان بالكاري وسلطة "بالدروف
    Ve sonra bir gün onun aslında patlıcan olduğunu öğrenirsin. Open Subtitles وبعدها بيوم واحد أكتشفت أنك مجرد باذنجانه فقط
    Şanslıysam, bir hıyar ya da patlıcan olur. Open Subtitles اذا انا محظوظ فسوف تضربني بباذنجان او خيار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more