Hayatımızın her dakikası bir dünya prömiyeri ve babam Patlamış mısırı aldı bile. | Open Subtitles | كل دقيقة من حياتناً هي إفتتاحية عالميه و أبي إشتري الفشار مسبقاً |
Gerek yok. Patlamış mısırı almak için kredi kartını kullanmış. | Open Subtitles | لا داعي، الرجل استخدم بطاقته\ الأئتمانية لشراء ذلك الفشار |
O zaman şekerlemeyi ben sipariş ederim ve Patlamış mısırı da ben doldururum. | Open Subtitles | حسنـــاً, سأطلب المزيد من الحلوى و أضع المزيد من الفشار . في آلة الفشار |
Patlamış mısırı ve meyan kökünü hazırlayın çünkü başını gerçekten de seveceksiniz. | Open Subtitles | حسنا , حسنا , جهزوا الفشار وعرق السوس لانكم سوف تحبون كيف بدأ هذ الامر |
Keşke o Patlamış mısırı yiyen insanların atardamarlarının fotoğrafını ona gösterebilseydim. | Open Subtitles | اتمنى فقط ان ارية صوراً لشرايين الناس بعد ان اكلوا هذا الفوشار |
Patlamış mısırı paylaştık mısırı MM'S'le karıştırdı ki bu harika bir fikirdi. | Open Subtitles | فتشاركنا في الفيشار وهي مزجته بحلوى إم آند إمز |
Patlamış mısırı ağızlarına götürürlerken duraksat onları. | Open Subtitles | تريد إيقاف هذه الحركة من الفشار إلى الفم |
Dün gece biri Patlamış mısırı yakmış galiba. | Open Subtitles | الرائحة تدل كما لو كان أحداً قد أحرق الفشار الليلة الماضية |
Sen harika yemeğini mükemmel arkadaşlarınla al, ve patlamış Patlamış mısırı ağacı ve kızılcıkları, ve Noel kartlarınızı geri dönüştürmeli kağıtlarla gönder. | Open Subtitles | ننظر ، هل يمكن أن يكون لديك المعنية و عشاء رائع مع كل أصدقائك بارد و الفشار الحقيقي و شجرة والتوت البري و كل شيء ، |
Ben biletleri ve zencefil susam-karamelli Patlamış mısırı aldım bile. | Open Subtitles | و الفشار بنكهة الكراميل ... والسمسم والزنجبيل |
O koca kutu Patlamış mısırı yemeyecektim. | Open Subtitles | ما كان عليَّ أكل ذلك الكمّ من الفشار. |
Patlamış mısırı tükürdüm. Özür dilerim. | Open Subtitles | اي بصقت الفشار انا اسفة , حسنا |
Patlamış mısırı çok seversin. | Open Subtitles | أريد بعض الفشار |
Büyük boy Patlamış mısırı bulan Orville Redenbacher... rock star David Byrne ve Adalet Bakanı David Souter bire inekti. | Open Subtitles | مثل مخترع الفشار الرائع (ارفيل ردباكر) ومغني الروك (ديفد بيرن) و(ديفد سكوتر) |
Patlamış mısırı ben alırım. | Open Subtitles | سأحضر بعض الفشار |
Buluşuyoruz o zaman. Patlamış mısırı sen getiriyorsun. | Open Subtitles | هذا موعد وأحضر معك الفشار |
Şimdi Patlamış mısırı bana ver. | Open Subtitles | الان اعطني الفشار |
- Bu tarz Patlamış mısırı seviyorum. | Open Subtitles | أحب هذا النوع من الفشار |
Patlamış mısırı seviyorsun. | Open Subtitles | تحب الفشار |
- Nick, Patlamış mısırı ye. | Open Subtitles | "نك" تناول الفشار . |
Siz cidden bütün bu peynirli Patlamış mısırı yemek konusunda bana meydan mı okuyorsunuz? | Open Subtitles | هل تتحدّونني فعلاً يا رفاق على تناولِ هذه العلبة بأكملها من الفوشار بطعم الجبنة؟ |
O Patlamış mısırı yememeliydim. | Open Subtitles | أعرف انى لم يجب .على اكل هذا الفيشار |