Bayan Patty'nin yerini bana göstermelisin belki de. | Open Subtitles | ربما بإستطاعتك أن تريني أين مكان الآنسة باتي |
Bu aynı soru üzerine Patty'nin çizdiği resim. | Open Subtitles | وهذه صورة رسمتها باتي عندما سالها الدكتور نفس السؤال |
- Ne? Bizde kalabilir. Patty'nin bizi haklayıp yer bezi olarak kullanmasını istiyorsak. | Open Subtitles | نعم ، نستطيع فعل ذلك اذا اردنا من باتي هيوز ان تطاردنا باستمرار وتستخدمنا لحفر الارض |
Patty'nin gözdesi olduğuna göre oldukça özel biri olmalısın. | Open Subtitles | يبدو انكِ مميزة جدًا اذا كنتِ مفضّلة لدى باتي هيوز |
Patty'nin iyi tarafını bulmak istiyoruz ve bunu zor yoldan yapacağız. | Open Subtitles | نعم ، نعم ، نعم لا ، سنجد انسانية باتي وسنقودها للتغيير والتحسين |
Son dakikada, Patty'nin davacısı olarak çekilmeye zorlandım. | Open Subtitles | في آخر لحظة ، أُجبِرتُ على الانسحاب من دوري كمفتاح باتي الرئيسي بالدعوى |
Yıl sonu pikniğimize sponsor olduğu için Tabanca Patty'nin Kovboy Dondurmaları'na teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | أريد شكر شركة "بيستول باتي" لمشتقات الحليب لرعايتها نزهة نهاية السنة و الأن |
Benim için biraz şatafatlı ancak Patty'nin merhum annesine ait. | Open Subtitles | مبهرج كثيراً لعمري ولكنه يعود لأم باتي المتوفاة |
İşin komik yanı, Patty'nin özel kuvvetlerle hiçbir alakasının olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | السخرية هي، لم أكن أريد باتي أن يكون أي شيء له علاقة فرقة العمل لعنة في المقام الأول. |
Patty'nin ortadan kaybolmadan önce görülmüş olduğu yerlerden biri. | Open Subtitles | واحدة من الأماكن الأخيرة كان ينظر باتي قبل أن تختفي. |
Ne olursa olsun, Patty'nin suçlamasının öylece ortada durmazına izin veremeyiz. | Open Subtitles | بغضّ النظر، لا يمكننا السماح لإتّهامات (باتي) بأن تصول و تجول |
Hayır, Patty'nin sayesinde ilerleme kaydediyoruz. | Open Subtitles | لا ، بل بسبب باتي أنا أحرز تقدّمًا |
Patty'nin bizim bilmediğimiz bir şeyi bilmesi hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لا أحبذ ان تعلم باتي امرا نجهله نحن |
Patty'nin insanlardaki zayıflığa tahammülü yoktur. Belki de. | Open Subtitles | باتي لا تستطيع تحمل الضعف لدى الناس |
Patty'nin kendine göre bir dürüstlüğü var. - Kesinlikle. | Open Subtitles | باتي لديها نوعها الخاص من النزاهة |
Patty'nin iç güzelliğini gösteren bir portre çizersen her şeyi affedeceğim. | Open Subtitles | سأسامحك على كلّ شيء إذا رسمت رسمة تُظهر جمال (باتي) الداخلي |
Şu anda, Patty'nin davası zayıf. Mahkeme çok yakın zamanda. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، قضية (باتي) ضعيفة، والمحاكمة على وشك البدء |
Theo muhtemelen Patty'nin onun için Stetson'ı terk edeceğini düşünmüştür. | Open Subtitles | "ثيو" على الأرجح اعتقد بأن باتي "ستترك "ستتسون" لأجله. |
Patty'nin yakınları oldukça gergin. | Open Subtitles | باتي لأفراد الأسرة حريصة ننظر من بعيد. |
- Merhaba. Evet, iyiyim. Patty'nin burada olmaması tuhaf sadece. | Open Subtitles | أجل، لا، أنت تعرف من الغريب أن (باتي) ليست هنا |