Kendi kuşaklarımız hakkında daha fazlasını öğrendikten sonra fark ettim ki kişisel birikimimizi paylaşmak için birbirimize genelde güvenmiyoruz. | TED | كلما رأيت وتعلمت حول جيل كل منا، كلما أدركت أننا غالبًا ما لا نثق في بعضنا البعض بما يكفي لمشاركة حكمتنا. |
Dopdolu ve zengin bir hayat yaşayan bu adam hakkındaki anılarımızı paylaşmak için. | Open Subtitles | لمشاركة أيضا ذكريات رجل كانت حياته غنية وكاملة، |
Akşam, başarınızı paylaşmak için burada olacağım. | Open Subtitles | سأكون هنا هذا المساء للإشتراك في نصرك العظيم |
Ve hayatımı seninle paylaşmak için can atıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أستطيع الانتظار لتبادل حياتي معك إلى الأبد. |
Adamlarını paylaşmak için Solonius'la güzel bir teklif yapabiliriz. | Open Subtitles | (سولنيوس) و أنا بإمكاننا تَقديم عرض جيد من اجل توزيعهِم. |
Ama rakiplerim günün eşitlik için doğru zaman olmadığını söylüyorlar. Aynı kampüsü ve aynı sınıfı paylaşmak için! | Open Subtitles | ليتشاركوا نفس الجامعة, ليتشاركوا الحرم نفسه ليمشوا في نفس الصف |
Bu adam ve kadının ömür boyu bağlılık bildirisini paylaşmak için burada toplandık. | Open Subtitles | لنشارك في اعلان إلتزام مدى الحياة بين هذا الرجل و هذه المرأة |
Evet ama sizce de keşfiniz dünyayla paylaşmak için fazla tehlikeli değil miydi? | Open Subtitles | لكن ألا تعتقد أن اكتشافك كان خطيراً جداً لمشاركته مع العالم ؟ |
Buraya sadece yemek ve bilgi paylaşmak için geldim. | Open Subtitles | لم آتِ إلى هنا إلّا لأشاركك الخبز والمعلومات. |
Okuyucularımla paylaşmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | بدايتك في مهنة توريد الطعام ؟ اتوق لمشاركة هذا مع القراء |
Bu özel günü benimle paylaşmak için buraya gelen herkese teşekkür ederim. | Open Subtitles | اود ان اشكركم جميعا لقدومكم لمشاركة هذا اليوم المميز معي. |
"Acequia" su kıtlığında suyu paylaşmak için bir sistem. | TED | و"الساقية" هي نظام لمشاركة المياه المحدودة. |
Bundan çıkarılacak ders Afrika oluşuydu ve olup bitenleri dünyanın geri kalanıyla paylaşmak için kullanılan Afrika öyküsüydü. ortak dönüşler için nelerin kriter olabileceğiydi. | TED | والدرس من ذلك أنه أن أفريقيا، قصة أفريقية، تستخدم لمشاركة الأخبار مع بقية العالم ما يمكن أن يكون معياراً لتحول الشراكة. |
eğer sadece kardeşlerin burada olmuş olsaydı her şeyi paylaşmak için. | Open Subtitles | لو إخوتك كانوا هنا للإشتراك في حملك |
Deneyimlerini paylaşmak için Call böylece diğerleri son aylarda açıklanan var evde büyük olarak kendini geliştirme programı ... | Open Subtitles | أتصل الأن للإشتراك في تجربة المنتج الذي العديد* *من الأشخاص وصفه في الشهور الأخيرة *... .. |
Gruba geldim çünkü burası bir şeyler paylaşmak için güvenli bir yerdi. | Open Subtitles | لقد جئت لهذه المجموعة لأنها من المفترض أن تكون مكان آمن لتبادل الأشياء |
Duyguları paylaşmak için mükemmel uzaklık. | Open Subtitles | المسافة المثالية لتبادل المشاعر. |
Adamlarını paylaşmak için Solonius'la güzel bir teklif yapabiliriz. | Open Subtitles | (سولنيوس) و أنا بإمكاننا تَقديم عرض جيد من اجل توزيعهِم. |
Besin zincirinin en üstündeki diğer yırtıcılarla denizi paylaşmak için kendimizi yeterince kontrol edebilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا السيطرة على أنفسنا بما يكفي لنشارك البحر مع المفترسين الآخرين في قمة السلسلة الغذائية؟ |
Uyku tulumunu paylaşmak için hiç seçilmedim. | Open Subtitles | ولم أُدعى قط لمشاركته الفراش |
Bunu paylaşmak için seni istedim. | Open Subtitles | اردت منك المجيء هنا لأشاركك هذا |