Bu zaten yeterince kötü ama Pazartesi günkü haberinde sen de bunu söylemedin. | Open Subtitles | وهو سيء بما فيه الكفاية، لكنك فشلت في ذكر هذا بنشرة يوم الاثنين. |
Bu tartışmayı Pazartesi günkü görüşmeden sonra yapalım. Tamam. | Open Subtitles | لا اريد التحدث الان بعد ميعاد يوم الاثنين يمكننا التحدث. |
Pazartesi günkü sınavı ne yapacağım bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما سأفعل حول الامتحان يوم الاثنين |
Oh, Pazartesi günkü duruşmaya kadar gidecek bir yerim yok. | Open Subtitles | ليس لدي مكان لأذهب له حتى جلسة الإستماع يوم الإثنين |
Şimdi, öyle görünüyor ki Pazartesi günkü durum ile aynı durumdayız o gün herkes saf duygularını açığa çıkarsın diye bir araya toplanmamızı nazik bir şekilde önermiştim, ama hayır. | Open Subtitles | الآن، يبدو بأننا كنا في موقع مماثل يوم الإثنين عندما إقترحت بشكل مدروس نحصل على كل شخص سوية لنقي السيل العاطفي، لكن لا. |
Pazartesi günkü derste egzersizi tam anlamamıştım. | Open Subtitles | بحصّة يوم الإثنين لم أتمكّن من فهم التمرين |
Pazartesi günkü sınavı ne yapacağım bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما سأفعل حول الامتحان يوم الاثنين |
Merhaba. Pazartesi günkü yemeği yapıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | أجل، مرحباً، فقط أردت التأكد حول موعد تناول الغذاء يوم الاثنين لا يزال قائماً. |
Haberin olsun, Spence, Pazartesi günkü antrenmanı iptal ediyorum. | Open Subtitles | الرئيس اتصل. سبينس لقد الغيت تمرين يوم الاثنين |
Anna, dexitetrasolone kullanımından dolayı suçlu bulundu Pazartesi günkü provalardan men edildi. | Open Subtitles | فيه نتائج جلستهم الليلة الماضية آنا متهمة بتعاطي الديكسيتيتراسلون وهي ممنوعة من المشاركة يوم الاثنين |
AADL buna katılmıyor, eğer bu yasak yüzünden, Pazartesi günkü yarışları kaçırırsa sözleşmesi feshedilir. | Open Subtitles | الإتحاد يخالفكِ الرأي وإن لم تشارك آنا بالسباق يوم الاثنين بسبب هذا المنع |
Bayan Anna Buday Pazartesi günkü yarışlardan ilave kuvvetlendirici, dexitetrasolone kullandığı gerekçesiyle men edildi. | Open Subtitles | مُنعت الآنسة آنا بوديه من سباق يوم الاثنين بسبب تعاطيها للمنشطات الديكسيتيتراسولون |
- Pazartesi günkü mezuniyetim için video yıllığım. | Open Subtitles | إنه الفيديو المتعلق بتقديم كتابي السنوي لغرض التخرج يوم الاثنين. |
Merhaba. Pazartesi günkü yemeği yapıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | أجل، مرحباً، فقط أردت التأكد حول موعد تناول الغذاء يوم الاثنين لا يزال قائماً. |
Pazartesi günkü komite toplantısını da unutma. | Open Subtitles | أوه أيضاً لا تنسى.. اجتماع اللجنة يوم الاثنين |
Arkadaşıma seninle çıkacağımı söylediğimde bana Pazartesi günkü Page Six'i gönderdi. | Open Subtitles | حينما أخبرتُ صديقتي أنني سوف أخرجُ معك الليلة, أرسلت لي الصفحة السادسة من جريدة يوم الإثنين. |
Pazartesi günkü sınavınızın kompozisyon kısmı için tarihteki bir savaşı hem kazananların, hem de kaybedenlerin gözünden anlatmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | في السؤال المقالي بإختباركم يوم الإثنين سُيطلب منكم وصف معكرة تاريخيه من وجهة نظر المنتصر و المنهزم |
Pazartesi günkü Benjamin Tasker Ortaokulu'na yapılan atışta. | Open Subtitles | ففي إطلاق النار الذي حدث يوم الإثنين * أمام مدرسة بنيامين المتوسطة |
Pazartesi günkü sohbetimizi bitirebileceğimizi umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ أتمنّى أن نُنهى محادثة يوم الإثنين |
Bu yüzden Pazartesi günkü parti önemli. | Open Subtitles | لذا حفلة ليلة يوم الإثنين حاسمة |
En azından Pazartesi günkü Genel Kurulu bekleyin. | Open Subtitles | على الأقل، انتظري حتّى إجتماع يوم الإثنين العام... |