| Locadan çıkan bir diğer şey de peçetenin üzerinde bulunan kurbanın kanı. | Open Subtitles | الأمر الآخر الذي وجدناه من منصتك هو منديل دماء الضحية عليه |
| Bir peçetenin üstüne birşey yazdı ve onu bana getirmesi için garsona verdi | Open Subtitles | قام بكتابة شيئ على منديل المائدة وأعطاه الى النادل لاعطاءه لي |
| On ay kadar önce, babamın cenazesinde söyleyeceklerimi bir peçetenin arkasına yazmıştım. | Open Subtitles | قبل عشرة أشهر مضت كتبت ماوددت قوله في جنازة أبي على منديل كوكتيل بمطار سيدني |
| Şimdi hep birlikte peçetenin nasıl kullanıldığını görelim. | Open Subtitles | الان , نستعرض جميعا الطريقه الصحيحه لاستخدام المنديل |
| peçetenin hangi lüks locadan çıktığını belirleyelim. | Open Subtitles | يجب أن نعرف أي شخصية كبرى جاء منها المنديل |
| Belki Pam bu peçetenin üzerine çizeceği bir resimle borçlarını öder. | Open Subtitles | ربما يجب على "بام" أن تدفع الحساب بأن ترسم صورة على هذا المنديل |
| Bir peçetenin üzerinde. 10:00 gibi elemandan kurtulacağını söyledi. | Open Subtitles | مكتوب على منديل ورقي قالت أنها ستتخلص منه بحلول العاشرة |
| Bir peçetenin arkasına, Christopher House'un, son on yıldır yazdığı şarkılardan daha iyi bir şarkı yazabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك كتابه أغنيه أفضل على ظهر منديل أفضل من كرستوفر هاوس فى أخر عشر سنوات |
| Bir peçetenin üzerinde ona 5 yıllık plan yaptın mı yapmadın mı? | Open Subtitles | هل اعطيته خطة لـ 5 سنوات ام لا ! على منديل كوكتيل ؟ |
| Kemiği peçetenin altına saklamak yok. | Open Subtitles | لا تخفى العظمِ وراء منديل. |
| Çok eskiden, bu yeri ilk açtığın zaman Frenchy's'de bir peçetenin üstüne üç sözcük yazmıştın. | Open Subtitles | ...سابقاً عندما بدأت هذا المكان كتبت 3 كلمات على ظهر منديل (مطعم (فرنتشي |
| peçetenin kirliliği için özür dilerim. | Open Subtitles | متأسفة المنديل قذر ،لقد مسح فمه به |
| - Yani? Yani, bu peçetenin o herifin cebinde ne işi vardı? | Open Subtitles | كيف أتى هذا المنديل في جيب هذا الرجل؟ |
| - pek değildi peçetenin üzerinde numarası vardı. | Open Subtitles | -في حقيقة الأمر... كان رقم هاتفه مكتوب على المنديل |
| Ama, peçetenin altında. | Open Subtitles | ولكن تحت المنديل |
| Bu peçetenin üstüne "mutlak sıfır üstü sıvı helyum" diye boşuna yazmadım. | Open Subtitles | فأنا لم أكتب "هيليوم) شديد السيولة)" على هذا المنديل بلا سبب. |
| peçetenin bugün verildiği kesin. | Open Subtitles | (لكنه يحتوي على أفضل (ستروبوافل) في (هوليوود ذلك المنديل من اليوم بكل تأكيد |
| Şu peçetenin üzerinde Jerry'nin tüm katılım payı bulunuyor. | Open Subtitles | هذا المنديل هو كل ما لدى (جيري) |