"peşimdeydi" - Translation from Turkish to Arabic

• تلاحقني
• تطاردني
• يلاحقنى
• يلاحقني
• يطاردنى

Üzerinde "suçlu" yazan video polise ulaştığından beri benim peşimdeydi.
إنها تلاحقني منذ أن وصل للشرطة فيديو المذنبة *تقصد الفيديو الذي يظهرها أنها هي من قامت بحفر قبر أليسون*

O şeyler peşimdeydi.
هذه الأشياء كانت تلاحقني

Tüm yayın ağları peşimdeydi ve farkı gazetelerden isteklerim vardı.
كل الشبكات تطاردني و تلقيت طلبات عديدة من صحف مختلفة

Haftalardır peşimdeydi kızcağız. Ben de iki elimle sarstım sadece onu. Yavaş kızım dedim.
إنها تطاردني منذ أسابيع اضطررت لصدها بكلتا يديّ

Bir canavar vardı ve peşimdeydi. Beni öldürmek istedi.
هذا الوحش كان يلاحقنى وأراد أن يقتلنى

Eşkıyaların başı peşimdeydi, ben de kamışların arkasına saklandım ve mavi bir fare çıkıp onun atını korkuttu.
ملك قطاعين الطرق كان يلاحقني وأختبأت تحت بعض من القش, وظهر الفأر الأزرق وأرعب حصانه.

Ben ondan kaçıyordum çünkü peşimdeydi.
لقد كنت اجرى هاربا منه لانه كان يطاردنى

peşimdeydi.
لقد كانت تلاحقني.

Polisler peşimdeydi. Bodaway peşimdeydi.
"كانت الشرطة تلاحقني و(بوداواي) يلاحقني"

Aylardır peşimdeydi.
كانت تلاحقني لأشهر

Tüm gün peşimdeydi.
هي تلاحقني طوال اليوم

Bu bu yüzden peşimdeydi, biliyorsun.
لهذا تطاردني الآن.

Benim peşimdeydi.
-إنّها كانت تطاردني ...

Numara peşimdeydi.
الرقم أصبح يلاحقنى

- Uzun zamandır benim peşimdeydi.
-لقد كان يلاحقنى لفترة طويلة

Artık benim peşimdeydi.
---الأن سوف يلاحقنى

Sanırım benim peşimdeydi.
بل أظنّه كان يلاحقني.

- Herifler peşimdeydi, paramı istiyorlardı.
- لدى هذا الرجل يطاردنى من أجل المال

Zaten bütün gün peşimdeydi.
هو يطاردنى طِوال النهار