Ona sonuçlandırmadığı bir iş verdik. Bizim peşimize de düşebilir. | Open Subtitles | , أعطيناه عَقداً لن يملأه وربما سيسعى خلفنا |
peşimize düşen polis. Dünya içindeki haç rozeti takıyor. | Open Subtitles | الشرطى الذى يطاردنا فهو يرتدى صليبا فى هذه المنطقه |
Günışığı yüzüğü olmadan okulda hapis hâlde ama hava kararır kararmaz peşimize düşer. | Open Subtitles | حبيسٌ في المدرسة دون الخاتم النهاريّ، لكن حين يغيب النهار سيسعى للنيل منّا. |
Bir tanesinin peşimize takılmaması için dua etmen evlâ olur. | Open Subtitles | و من الأفضل أن تتمنى ألا نجد واحدا منهم في أثرنا |
Eğer bu adam peşimize düşerse, tüm programın kaynağını kesebilirler. | Open Subtitles | إذا قام هذا الشخص بمطاردتنا بإمكانهم إيقاف التمويل لهذا البرنامج |
Hatırlatmak gibi olmasın ama peşimize ne kadar kişi taktığımızın farkına varsan iyi olur. | Open Subtitles | لا أحاول أن أكون لحوحاً، ولكنك تدرك عدد من يتبعوننا. |
Kömür şirketi son kez peşimize düştüğünde tüfekleri, filintaları yılanın zehrini fışkırttığı gibi mermi atan şeyleri vardı. | Open Subtitles | أجل، آخر مرة سعت فيه شركة فحم وراءنا كان لديهم بنادق كبيرة وصغيرة أشياء تبصق سُم مثل السم من الأفعى |
Bizden genetik olarak üstün bir yapıya sahiptiler, ve acımasızca peşimize düşmüştüler. | Open Subtitles | هم كانوا متفوّقون جينياً وهم جاءوا ورائنا بدون رحمة |
Dmitri'de telefon numaram var muhtemelen adresim de var ve nerede yaşadığımı biliyor bu sayede bizi Union Meydanı'nda buldu ve peşimize birilerini taktı. | Open Subtitles | ديمترى هو الذى لديه رقمى وايضاً من المحتمل انه يعرف اين اعيش هو الذى وجدنا فى ميدان يونين وارسل احدهم خلفنا |
peşimize bir sürü Sıçrayanla Mekanik düşsün istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد بعض القافزات و الآلات تأتي من خلفنا |
Elimizde parmaksız bir adam ve bizi peşimize düşmekle tehdit eden psikopat ağabeyi var. | Open Subtitles | حسناً لدينا شخص بأصابع أقل يجلس في غرفه الألعاب و وأخيه المختل يهدد ان يسعى خلفنا |
Önce o bizim peşimize düşmüştü ve şimdi bizim onun peşine düşmemizin zamanı. | Open Subtitles | بالبداية كان يطاردنا و الان دورنا لنطارده |
İkimizin de geçmişleri peşimize takılıyor ve bu hayaleti gömmenin tek yolu kendini affetmek. | Open Subtitles | كلانا يطاردنا ماضينا، ولا وائد لهذا الشبح إلّا بمسامحة نفسك. |
Günışığı yüzüğü olmadan okulda hapis hâlde ama hava kararır kararmaz peşimize düşer. | Open Subtitles | حبيسٌ في المدرسة دون الخاتم النهاريّ لكن حين يغيب النهار سيسعى للنيل منّا |
Döndüğü zaman da tazı gibi peşimize düşecek. | Open Subtitles | وعندما يفعل، سوف ينطلق فى أثرنا على الفور لكى يصيدنا. |
Seal'lar geldiğinde burada olmazsak kaçtığımızı anlarlar ve peşimize düşerler. | Open Subtitles | إن جاء جنود البحرية هنا، ولم يجدونا فسيعلمون أننا هربنا، وسيقومون بمطاردتنا. |
Yürümeye başladığımızda o adamların hemen peşimize takıldıklarını hissettim. | Open Subtitles | وعندما خرجنا شعرت بأن أشخاصاً يتبعوننا |
Peşinizdekiler her kimse çocuklar, bizim peşimize de birini taktılar. | Open Subtitles | حسناً، كائناً من كان من سعى وراءكم قد أرسل شخصاً وراءنا أيضاً. |
Birini öldürürsek içindeki peşimize düşecek. | Open Subtitles | مهما يكن ما بداخلهم سياتي ورائنا بما اننا قتلنا واحد منهم |
peşimize birisini yollamaları an meselesi. | Open Subtitles | لذا لن تمر فترة طويلة قبل أن يرسلوا شخص لملاحقتنا |
Polisler vurucu ekipler ve Apache helikopterlerle peşimize takılmazlar. | Open Subtitles | الشرطةُ لن تلاحقنا بواسطة قتلةٍ محترفين و طائراتِ "آباتشي" محلقة. |
Artık bu arabayla peşimize düşemeyecekler. | Open Subtitles | حسناً، لن يتعقبوننا في تلك السيارة |
Anlamıyorsunuz. Manyak palyaçonun teki peşimize düştü. | Open Subtitles | أنت لا تفهم، ثمة مهرّج مجنون يلاحقنا |
Şanslıysak, polis ve FBI peşimize düşmeden önce 24 saatimiz var. | Open Subtitles | لو كان لدينا القليل من الحظ فلن تمر 24 ساعة إلا و الشرطة و المباحث الفيدرالية يطاردوننا على مدار الساعة |
Gece yarısına kadar peşimize düşmeyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال بأنه لن يتبعنا حتى منتصف الليل |
Dünyanın her yerinde polis peşimize düştü... ama onlar burada, Brooklyn'in ortasında senin kadar iyi iş çıkartmışlar. | Open Subtitles | . تمت مطاردتنا فى أنحاء العالم ، وهما باقيتان هنا فى بروكلين . وفعلتا مثل ما فعلته أنت |