Şuan pek bir şey bilmiyoruz, bulduğumuz şeyler de yarım yamalak. | Open Subtitles | حسنا، نحن لا نعرف الكثير الآن، والملفات وجدنا على تم حجب معظمها لها. |
-Ama Blink hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف الكثير عن مخرد بلنك |
Evet, aslına bakarsan haklarında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | نعم، في الواقع نحن لا نعرف الكثير عنهم. |
Kadın şüpheli hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | الأُنثى المُشتبه بها لا نعلم الكثير عنها |
pek bir şey bilmiyoruz ama McPherson'ın orada bir yerde olduğunu biliyoruz ve seni bir kere öldürdü zaten. | Open Subtitles | نحن لا نعلم الكثير ..... لاكننا نعلم ان ماكفرسون في الخارج, و |
Hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعلم الكثير عنه |
İşin aslı, biz de pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | حسنًا، في الواقع إننا لا ندري الكثير |
Şimdilik Tanrı hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | إلى الآن لا نعرف الكثير عن القدير |
- Henüz pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف الكثير بعد سيدتي |
Davaya hakkında pek bir şey bilmiyoruz... | Open Subtitles | لا نعرف الكثير عن القضية |
Bak biz, pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | أنظر , نحن لا نعرف الكثير. |
Raina'nın değişimi hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف الكثير عن تحول (راينا). |
Raina'nın değişimi hakkında pek bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعلم الكثير حول عملية تحول ( راينا ) . |
Rebecca Lowe adındaki bu kadınla ilgili pek bir şey bilmiyoruz ama şu andan itibaren Curtis Hagen ve Ajan David Siegel cinayetlerinin baş şüphelisi. | Open Subtitles | (لا ندري الكثير حول هذه المرأة (ريبيكا لاو لكل حالياً، هي المشتبه به (بقتل (كورتس هايغن) والعميل (دايفد سيغل |