"pek de" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم يكونا
        
    • ليست بالضبط
        
    • ليس بذلك
        
    • أنه من الصعب أن يكون
        
    • لست بالضبط
        
    • لكى تؤثر على حتى لا أفعل
        
    • على حتى لا أفعل المزيد
        
    Sen doğmadan önce annenle babanın arası pek de iyi değildi. Open Subtitles أتعلم، قبل أن تولد والدتك و والدك لم يكونا متوافقين
    Catherine pek de hislerini açıkça belli eden biri değil. Open Subtitles كاثرين ليست بالضبط من النوع التي تحمل قلبها بين يديها
    Bu arada, bu ölülerle konuşma işi aslında pek de büyük marifet sayılmaz. TED بالمناسبة ، فإن التحدث مع الموتى ليس بذلك العمل الكبير.
    pek de ilk randevu sayılmaz. 15 yıldır kapı komşususun. Open Subtitles أنه من الصعب أن يكون أول موعد لقج عشتي بجانبه طيلة 15 عاماً
    Verdiğin mikroçip pek de teknoloji harikası sayılmaz. Open Subtitles تلك الرقاقة أعطيتني لست بالضبط حالة الفنّ.
    Bu adamı savunmak için pek de uğraşmamam konusunda... kasabada yoğun bir tartışma var. Open Subtitles هناك بعض الأحاديث .... والتى تدور فى البلدة لكى تؤثر على حتى لا أفعل المزيد من أجل الدفاع عن هذا الرجل
    Belki seviyorlardı, ama beni evlatlık verdiklerine göre pek de sevmediklerini söyleyebiliriz. Open Subtitles حسناً ربما كانا يفعلان ذلك لكنهما قاما بطردي والذي ربما يعني انهما لم يكونا يحباني بذلك القدر
    Görünüşe göre pek de başarılı suçlular değillermiş. Open Subtitles يبدو أنهما لم يكونا مجرمين ناجحين جدا
    O ve Dougie... Doug... pek de samimi sayılmazlardı. Open Subtitles "هو و "دوغي" ... "دوغ لم يكونا أعز الأصدقاء
    Bu pek de birisine söyleyebileceğin türde birşey sayılmaz. Open Subtitles إنها ليست بالضبط الشيء الذي تخبري به أحد
    Bu üç aya ait sonuçlar, pek de umduğumuz gibi değil. Open Subtitles هذه النتائج الفصلية ليست بالضبط ما كنا نأمله
    pek de peri masalı gibi bir düğün sayılmaz, değil mi? Open Subtitles إنها ليست بالضبط حكاية خرافية رغم ذلك ,أليس كذلك ؟
    Bunun kedinle ya da oyuncak ayınla konuşmaktan pek de bir farkı yok. Open Subtitles الامر ليس بذلك الاختلاف من التحدث مع قطتك او مع لعبة دب
    Pislik, diri diri gömülme ihtimali hissi ve çürümüş et kokusu hissi dışında, burası pek de fena değil. Open Subtitles أتعلم, باستثناء القذارة الإحساس الموشك بالدفن حيًا وإستنشاق الميتة المتعفنة ليس بذلك السوء هنا
    Sen de bir erkek için pek de fena değilsin. Open Subtitles وأنت أيضاً ليس بذلك السوء بالنسبة لرجل.
    pek de ilk randevu sayılmaz. 15 yıldır kapı komşususun. Open Subtitles أنه من الصعب أن يكون أول موعد لقج عشتي بجانبه طيلة 15 عاماً
    Cüce olması gerekmez, adam pek de... Open Subtitles نعم أعني بأنّه سيكون قزما و أنت لست بالضبط
    Bu adamı savunmak için pek de uğraşmamam konusunda... kasabada yoğun bir tartışma var. Open Subtitles هناك بعض الأحاديث .... والتى تدور فى البلدة لكى تؤثر على حتى لا أفعل المزيد من أجل الدفاع عن هذا الرجل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more