"pek hoş" - Translation from Turkish to Arabic

    • لطيفة جدا
        
    • لطيفا جدا
        
    • ليس لطيفاً
        
    • غير مرحب
        
    • لم يكن لطيفا
        
    • أكن فخورا به
        
    Bir düşün, haftalardır pek hoş değildim. Open Subtitles دعينا نفكر في الأمر، لم أكن لطيفة جدا لمدة أسابيع.
    Ancak fazla uzun süre kalmıştı, Hoş Basit pek hoş değildi. Open Subtitles تبين، تركت لفترة طويلة جدا... كان لطيفة وبسيطة يست لطيفة جدا.
    Bizim yaptığımız bazı zekice şeyleri yaparlar, bazıları yaptığımız pek hoş olmayan şeyler olabilir, çalmak gibi ya da benzeri. TED يفعلون بعض الأشياء الذكية التي نفعلها، بعضها من النوع الذي ليس لطيفا جدا مما نقوم به، مثل سرقتها وهكذا.
    Göz nezlesi pek hoş değildir, anne, tırnak kırılması da pek hoş değildir, ama tecavüz, sanırım, biraz daha kötü bir şey olarak nitelendirilir. Open Subtitles التهاب العين هو ليس لطيفاً أمي لكن الاعتداء باعتقادي يصنف بأسوأ من ذلك
    Ne yazık ki böyle özel etkinliklerde yabancılar pek hoş karşılanmıyor. Open Subtitles أخشى بأن الغرباء غير مرحب بهم في مثل تلك الشؤون الحصرية
    Bir süredir konuşmadığımızı ve son konuşmamızın da, pek hoş geçmediğini biliyorum ama artık bana kızmayı bırakıp [bip]'den korkmaya başlamalısın çünkü o geliyor, ve o seni öldürmeye geliyor. Open Subtitles أعرف أننا لم نتحدث منذ فترة كما أن الحديث بيننا فى المرة الأخيرة لم يكن لطيفا بالمرة لكن عليك أن تتجاوز مرحلة كونك تشعر بالغضب ناحيتي
    Dışarıdaydım, pek hoş şeyler yapmıyordum. Open Subtitles خارجا قمت بشيء لم أكن فخورا به ، حسنا؟
    Bence bu pek hoş değil. Open Subtitles لا أعتقد أن لطيفة جدا.
    Bu gece pek hoş olmuşsun. Open Subtitles تبدين لطيفة جدا هذا المساء
    Bu pek hoş değil. Open Subtitles التي ليست لطيفة جدا.
    pek hoş bir şey değil. Open Subtitles ليست لطيفة جدا
    Aksi halde, pek hoş hatıralar oluşmayacak. Open Subtitles البديل لن تجعل الذاكرة لطيفا جدا.
    Bu pek hoş olmadı. Sophie bence hoş birisi. Open Subtitles هذا ليس لطيفا جدا أعتقد أن صوفي عظيمة
    - pek hoş davranmıyorsun. Open Subtitles اوه , هذا ليس لطيفا جدا
    İnsanlara dik dik bakmak pek hoş bir davranış değildir. Neden gidip... Open Subtitles ليس لطيفاً التحديق للناس لماذالاتذهبكي...
    Oğlunuzun bıçaklandığına dair haber gelmesi pek hoş değil. Open Subtitles ليس لطيفاً أبداً تلقي مكالمة.. -بأنّ ابنك تعرض للطعن
    MUCUK MUCUK pek hoş değil biliyorum ama eskiden öyle biriydim. Open Subtitles و هذا ليس لطيفاً لكني كنت هكذا
    Sana bahsetti mi bilmiyorum ama ülkesinde pek hoş karşılanmayacak. Open Subtitles أنا لا أعرف أن كانت ذكرت هذا أم لا ولكنها غير مرحب بها فى الوطن.
    Ve ondan sonra olan şeyler de pek hoş değildi. Open Subtitles وما حصل بعدها لم يكن لطيفا ايضا
    - Dışarıdaydım, pek hoş şeyler yapmıyordum. Open Subtitles "خارجا ، أقوم بشيء لم أكن فخورا به ، حسنا؟"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more