Hangisi olursa olsun, seni nakavt ettiği kesin. Çocuklar anne babalarının boşanmasından pek hoşlanmazlar. | Open Subtitles | أياً كان منهما، فلقد حطمك الأبناء لا يحبون أن يتطلّق والداهم |
Hastanın ameliyat kayıtlarını vermekten pek hoşlanmazlar. | Open Subtitles | لا يحبون الإفصاح عن ملحوظات المريض الجراحية |
Bir iki telefon edebilirim, fakat burası karmaşık bir polis devleti ve fotoğrafçılardan pek hoşlanmazlar. | Open Subtitles | سأجري الإتصالات لكن هذا، وضع بيروقراطي شرطي معقد و هم لا يحبون المصورون خاصة الآن |
Hayır, Kuzey Koreliler iz bırakmaktan pek hoşlanmazlar. | Open Subtitles | لا,كوريا الشماليه لا يحبون ترك علامات ظاهره |
Bandiler ana gezegenlerini terk etmekten pek hoşlanmazlar. | Open Subtitles | الباندى لا يحبون مغادرة عالمهم |
Yanılıyorsun, inekler evden pek hoşlanmazlar. | Open Subtitles | لا, أن البقر لا يحبون المنازل كثيراً |