"pek sevmem" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أحب
        
    • لا أحبّ
        
    • لا احب
        
    • من محبي
        
    • لست معجباً
        
    • أنا لست معجب
        
    Resimleri bir yatırım, olarak alan insanları, pek sevmem ben. Open Subtitles انني لا أحب الأشخاص الذين يبتاعون اللوحات بغرض الاستثمار
    Böbürlenmeyi pek sevmem ama son zamanlarda iyi bir kehanet okudunuz mu? Open Subtitles ... حسناً,أنا لا أحب التفاخر لكن أقرأت إي نبوءة جيدة مؤخراً ؟
    Beni buraya kadar takip etme gücünü kendinde bulduğun için aferin ama takip edilmeyi pek sevmem. Open Subtitles أنا اثني عليك لأنك تملك كل هذه القوة لتتبعني كل هذه المسافة لكنني لا أحب أن يتبعني أحد هكذا
    Böbürlenmeyi pek sevmem. Open Subtitles حسنا أنا لا أحبّ تزمير قرني الخاص نعم هذا من المحتمل أنه نحو الأفضل
    Hayır amca, çalışanlarına kötü davrananları pek sevmem. Open Subtitles لا ,ياعم عندما يسيء احد التصرف مع زملائه أنا لا احب ذلك؟
    Bahse girmeyi pek sevmem ama, güneşin doğuşunu göremeyeceklerine bahse girerim. Open Subtitles لست من محبي المراهنة، لكني اراهن بأنهم لن يرون شروق الشمس
    Çileği pek sevmem ama, O Alman çikolatasından biraz alırım. Open Subtitles أنا لا أحب الفراولة لكنني سوف آخذ كعك الشوكولا الألماني هذا
    Suni Noel ağaçlarını pek sevmem. Open Subtitles لا أحب حقاً الأشجار الصناعية الكريسماسيّة
    Ben de serserileri pek sevmem. Hislerimiz karşılıklı. Open Subtitles و أنا لا أحب المحتالين كثيراً شعوراً متبادل
    Zaten kutlamaları pek sevmem. Open Subtitles تعلمين أنني لا أحب الاحتفال في كل الأحوال
    Ben kalabalığı pek sevmem. Daha çok fasulyelerle ilgilenirim. Open Subtitles كلا, انا لا أحب الناس, احب الفاصوليا أكثر
    Takvim oyunlarını pek sevmem, ama iki ya da üç ay. Open Subtitles لا أحب احتساب الوقت المتبقي ولكن ربما شهران أو 3
    Hatırlarsınız, Washington'ı pek sevmem, ben de gelmişken bir taşla birkaç kuş vurayım, dedim. Open Subtitles وتذكر بالتأكيد أنني لا أحب العاصمة ففكرت في تبضع الكثير من مكان واحد
    Generali pek sevmem ama bu, ciddi bir suçlama ve destekleyici bir kanıt yok. Open Subtitles لا أحب الجنرال لكنها تهمة خطيرة ولا توجد أدلة كافية عليها
    Bundan bahsetmeyi pek sevmem ama kalas konusunda çok iyi bir uzmanımdır. Open Subtitles لا أحب التحدث عنه كثيرا، لكن لدي خبرة في الأخشاب.
    Zaten, filmleri de pek sevmem. Open Subtitles أنا لا أحبّ الافلام كثيرًا ، على أيّ حال
    Kanun uygulayicilara yük olmayi pek sevmem. Open Subtitles لا أحبّ أن أكون عبئاً على مراكز تطبيق القانون.
    Kanun uygulayıcılara yük olmayı pek sevmem. Open Subtitles لا أحبّ أن أكون عبئاً على مراكز تطبيق القانون.
    Kuralları pek sevmem, fakat birkaç tane koysak iyi olur. Open Subtitles انا لا احب القوانين ابداً لكن ربما علينا ان نلتزم ببعضها
    Islak rüyalarımdan bahsetmeyi pek sevmem. Open Subtitles لا احب ان اتحدث عن حلمي في الجنس , ولكن انا و
    - Bebekleri pek sevmem ama çocuğunu gördünüz mü? Open Subtitles -انا لست من محبي الطفال لكن هل رأيتم اطفالها؟
    Bir şeylerin kesilerek yapıldığı anlaşmaları pek sevmem. Open Subtitles لست معجباً كثيرا بالاتفاقات التي تطلب قص
    Portakal rengini pek sevmem. Open Subtitles أنا لست معجب كبير باللون البرتقالي،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more