"peki nasıl" - Translation from Turkish to Arabic

    • وكيف
        
    • إذاً كيف
        
    • و كيف
        
    • إذن كيف
        
    • لكن كيف
        
    • إذا كيف
        
    • لذا كيف
        
    • اذا كيف
        
    • ولكن كيف
        
    • ثم كيف
        
    • كيف لنا إذن
        
    • اذاً كيف
        
    • إذًا كيف
        
    • ولما يمكنكم
        
    • فكيف
        
    Peki, nasıl beyaz bayan bir polis, siyah bir çocuğun güvenini kazandı? Open Subtitles وكيف شرطية بيضاء أنثى تحصل على ثقة فتى أسود من المنطقة ؟
    - Peki nasıl gidiyor? - Bazı aylar diğerlerinden daha iyi. Open Subtitles وكيف حدث ذلك بعض الأشهر كانت أفضل من الأخرى
    Peki nasıl enfekte her odadaki virüsü yok edip hayatta kalarak bu olayı anlatabilirsiniz? TED إذاً كيف سيكون بمقدوركم القضاء على الفيروس المتفشي في جميع الغرف الملوثة والتمكن من النجاة لإخبار القصة؟
    Joey, ona neler olduğunu anlatmak zorundasın. Peki nasıl görünüyordu? Open Subtitles جوي، أنت يجب أن تخبرها عما حدث و كيف كان شكله؟
    Peki, nasıl oluyor da küçük bir kasaba çocuğunun hikayesi, büyük şehirde geçinmeye çalışırken kendini havaya uçurmasıyla sonuçlanıyor? TED إذن كيف حدث أنّ الفتى القادم من قرية صغيرة راغبا في تحقيق أحلامه في المدينة انتهى به الأمر مفجّرا نفسه؟
    Peki nasıl olur da zamanda yolculuk yaparız? Open Subtitles لكن كيف لنا على الأرض أن نسافر عبر الزمن ؟
    - Normalde böyle şeyler yapmam. - Peki nasıl ortaya çıktı? Open Subtitles أنا لم أفعل شيئا مثل هذا من قبل ـ إذا كيف سيوقع بك هذا؟
    Peki nasıl oluyor da koca bir kütüphane gözünün önünden yok oluyor? Open Subtitles وكيف يكون هذا مُمكناً بالنسبة لمكتبة كاملة أن تختفى فجأة من امام أعيُنِكُم؟
    Peki nasıl onların dostluğunu kazanıyorsun ki? Open Subtitles وكيف تحديداً ستقوم بالنجاح في أن تقوم بإستهواهم ؟
    Peki, nasıl bu endişe NCIS yapar? Open Subtitles حسناً, وكيف لهذا أن تكونّ له علاقةً بنا؟
    Peki nasıl gideceksin? Open Subtitles وكيف ستتمكن من الذهاب الى هناك, اذاً
    Peki nasıl kurbanlardan biri haline geldi? Open Subtitles وكيف حدث ان اصبحت احدى الضحايا؟
    Peki, nasıl olur da bir büyükelçinin oğlu iki hafta ortadan kaybolur, ve kimse farkına varmaz? Open Subtitles إذاً, كيف حصل و أن أبن سفير قد اختفى لمدة اسبوعين و لم يلاحظ أحد ذلك؟
    Peki, nasıl oynanıyor, 4 ordu mu var? Open Subtitles إذاً, كيف يمكن فعل ذلك, أهناك أربعة جيوش؟
    Peki nasıl bitiyor? Zavallı bir halde sokağa mı atılarak? Open Subtitles و كيف انتهت عندما تم رميها خارجا و كأنها أصبحت عالة
    Peki nasıl yaşamayı düşünüyorsun? Open Subtitles و كيف تنوين العيش؟
    Peki nasıl gidiyor bu şey, psikolog şeyi? Open Subtitles إذن كيف هو الوضع مع هذا الشيء هذا الشيء المسمى بالتحليل؟
    Peki nasıl oluyor da iklimlerle uğraşan bir bilimadamı ruhsuz bir eski CIA ajanıyla birlikte çalışıyor? Open Subtitles إذن كيف يُمكن لعالمة مناخ أن تختلط مع عميل إستخبارات سابق عديم الرحمة؟
    Peki nasıl başka bir tekne aramak aklına gelmiş? Open Subtitles أجل، لكن كيف عرفت أنّ عليها البحث عن قارب آخر؟
    Oh, hayır, benim için de uygun bir zaman değildi, ama buradayım, peki, nasıl işliyor bu olay? Open Subtitles اوه،لا، أنه أيضا ليس الوقت المثالي لي، لكن أنا هنا، إذا كيف يعمل هذا ؟
    Peki nasıl olur da başka birinin hücrelerinin neden olduğu bir tümör Jonas'ın yüzünde büyüyebilir? TED لذا كيف يمكن لورم نشأ من خلايا حيوان آخر ان ينمو علي وجه جوناس ؟
    Peki nasıl mutlu bir aile ve iyi bir hayata sahip olabilirim? Open Subtitles اذا كيف احصل على عائلة سعيدة وحياة عظيمة ؟
    Peki, nasıl da Mısır gibi güçlü bir yer çöker? Open Subtitles ولكن كيف أمكن لدولة عظيمة مثل مصر أن تنهار بهذه الصورة فجأة ؟
    Peki nasıl havalandırmayı temizlerken bunu buldum? Open Subtitles ثم كيف وجدت هذا ؟ عندما كنت أنظف فلتر الهواء في وقت سابق
    Peki nasıl çıkaracağız? Open Subtitles كيف لنا إذن أن يخرجه؟
    Peki, nasıl bağışık kalabiliriz? TED اذاً, كيف يمكن ان نبقى محصنين؟
    Peki nasıl mükkemmelleştirebiliriz? Open Subtitles إذًا كيف بإمكاننا أن نجعله مريحًا لك ؟
    Peki nasıl oluyor da sen kaynak sağlayabiliyorsun da onlar sağlayamıyor? Open Subtitles ولما يمكنكم بأن تمولوها وهم لا ؟
    Peki nasıl yeni bir şey yapabiliriz? Şansımıza, evrim bize cevabı verdi. TED فكيف يمكن لنا من أي وقت مضى القيام شيء جديد؟ حسنا من حسن الحظ، التطور قد أعطانا جوابا، صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more