"pembroke'" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيمبروك
        
    Pekala onbaşı. Sen Harrisville, Pembroke ve Wakefield'i al. Open Subtitles حسناً يا عريف ستأخذ هارسفيل و بيمبروك و وايكفيلد.
    Merkez, 1505 konuşuyor hâlâ, Gerard ve Pembroke'un köşesinde beklemedeyim. Open Subtitles أرسل، "1505" ما زال متأهباً ناحية "جيرارد" و " بيمبروك".
    Peralta, Gina'ya neden Dedektif Pembroke'u soruyorsun? Open Subtitles بيرالتا ، لماذا تسأل جينا عن المحقق بيمبروك ؟
    İkiyüzlü Pembroke Kontu'nun ukala solucanı sakladığını nereden öğrendin? Open Subtitles ماذا فعلت لتتعرف على المنافق ذو الوجهين الإيرل بيمبروك كان يشبه الدودة المغرورة
    İsviçre'ye gidip Bay Pembroke'u geri getirmeni istiyoruz. Open Subtitles نريدك أن تذهب إلى سويسرا وتعيد السيد بيمبروك إلينا
    Benim, Bay Pembroke'la Morris'inki gibi bir ilişkim yok. Open Subtitles ليست لدي العلاقة الوطيدة مع السيد بيمبروك مثل موريس
    Bay Pembroke'un büyük bir finans şirketinin CEO'su olduğunu biliyorsunuzdur. Open Subtitles أن السيد بيمبروك هو مدير مؤسسة مالية كبرى
    Bay Pembroke'a bir notunuz varsa... seve seve kendisine iletirim. Open Subtitles إذا كنت ترغب في ترك ملاحظة سأعطيها بكل سرور للسيد بيمبروك
    Bay Pembroke'a ziyaretçisi olduğunu ve kendisiyle acil bir meseleyi görüşmem gerektiğini iletirseniz... çok makbule geçecek. Open Subtitles لإبلاغ السيد بيمبروك أنه لديه زائر مع معلومات عاجلة له شخصيا سأكون ممتنا
    Bay Pembroke'u New York'a geri götürmeyi mi düşünüyorsunuz? Open Subtitles خطتك: بأن تأخذ السيد بيمبروك معك إلى نيويورك؟
    Elbette hayır, bu tamamen Bay Pembroke'a kalmış. Open Subtitles بطبيعة الحال، فإن القرار بالكامل يعود للسيد بيمبروك
    Birazdan Bay Pembroke'u New York'a götüreceğim. Open Subtitles في الواقع، كنت على وشك الذهاب إلى نيويورك مع السيد بيمبروك
    Buraya Pembroke'u götürmeye geldim... ve bunu yapacağım Gerekirse kafasına vurur... ve onu saçından sürükleyerek götürürüm. Open Subtitles لكني جئت لأعيد بيمبروك إلى نيويورك و هذا ما سافعله، حتى لو توجب علي ضربه على رأسه و أجره من شعره
    Bay Pembroke birkaç güne kadaryola çıkamaz. Open Subtitles السيد بيمبروك لن يكون بمقدوره أن يسافر ليوم أو يومين
    Pembroke'u 24 saat içinde getir... yoksa burada herkes boku yiyecek. Open Subtitles أحضر بيمبروك على طائرة في الـ24 ساعة القادمة و إلا ستكون نهاية هذه الشركة ونهايتك معها.
    Pembroke Hills Estates bölgesinde yaşıyor. Open Subtitles يعيش فى منطقةِ عقاراتِ تلالِ ب*بيمبروك*.
    Majesteleri Kral ve Pembroke Marközü Leydi Anne Boleyn. Open Subtitles فخامته الملِك والسيِدَه آن بولين المركيزمن بيمبروك فخامتك - فخامتك -
    Şüpheli Pembroke caddesinin güneyine doğru hareket ediyor. Open Subtitles المشتبه به يغادر متجهاً إلى الجنوب عند " بيمبروك".
    Pembroke'yi kaybettiğimiz için, üzülmüşsündür,eminim Open Subtitles ستأسف لفقدان بيمبروك أنا متأكد
    Evet. Hemen Pembroke Kalesine gitmeliyiz. Open Subtitles نعم , نحتاج للإسراع إلى مزرعة بيمبروك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more