"penceremin dışındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • خارج نافذتي
        
    Nesnelerin, olguların çaresizliğine, penceremin dışındaki pis köpeğin kurşunî gökyüzünün altında, delicesine yağan yağmurda su içişine bakmamı istiyorlar. Open Subtitles لانظر إلى يأس الأشياء لأشاهد ككلب وضيع خارج نافذتي تحت السماء الرمادية وقت الأمطار الغزيرة
    Bir keresinde bir bebeğin doğuşunu penceremin dışındaki köprüden bir kızın ölüme atlayışını iki genç sevgilinin polis tarafından sudan çıkarılan cesetlerini gördüm. Open Subtitles وذات مرة قفزت فتاة ملقية بحياتها من جسر خارج نافذتي رأيت جثة اثنين من العشاق الشباب أخرجتهما الشرطة من الماء
    Balkonumda kalıp penceremin dışındaki insanları izleyip Meimei'nin dönüşünü beklerdim. Open Subtitles كنت أقف على شرفتي اشاهد الناس خارج نافذتي في انتظار عودة ميمي
    Hayır, penceremin dışındaki uzay gemisine bakmakla meşguldüm. Open Subtitles لا ، أنا كنت مشغول قليلا بالنظر إلى سفن الفضاء خارج نافذتي
    penceremin dışındaki dünya. Open Subtitles هناك عالم خارج نافذتي هذه مباشرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more