Eldeki malzeme taşıyıcılar paletleri ve yapıştırıcı kutularını perakende dükkanlarına taşımak için kuruluydu | TED | تم إنشاء منصات تجهيز الأصناف للضخ المتواجدة حاليًا وأغلفة تعليب لمحلات البيع بالتجزئة. |
Ancak genom 100 dolara haritalanabilindiği zaman, diyelim beklerken de 99 dolar oldu, olacak şey, bunun perakende haline gelmesidir. | TED | ولكن عندما يمكن للجينيوم أن يُرسم بـ 100 دولار، 99 دولار أثناء انتظارك، ما يحدث هو أنه يصبح وكأنه يباع بالتجزئة. |
En iyisi kaymak ya da yağ yapmak. perakende satarım. | Open Subtitles | الأفضل لهم أن يخلطوا الزبدة مع القشطة وبيعها بالتجزئة |
Telefon hizmetlerini perakende satan yaklaşık 115.000 kişi var. Kendi muhitlerinde. | TED | يوجد 115.000 شخص يقدّمون خدمات الهاتف بنظام تجارة التجزئة في أحيائهم. |
Çünkü Apple'ın brüt kar marjı, neredeyse tüm Android cihazlarının perakende fiyatından daha fazla. | TED | لأن إجمالي هامش الربح لأبل يتجاوز سعر التجزئة لكل هاتف يعمل بنظام تشغيل أندرويد. |
perakende satış fiyatı 600 dolar. Eğer bana bir iyilik yaparsanız size bedava ama. Bedava mı? | Open Subtitles | سردها بـ 600 دولار، لكنّني سأعطيكنّ إيّاها مجّـانًا إن عملتما لي معروفًا. |
Ülke çapında bir perakende satış zinciri kurmaya hazırlanan bir şirkette çalışıyordum. | Open Subtitles | أعمل في مكتب المبيعات الرئيسي بشركة تنشئ محلات بيع بالتجزئة على الصعيد الوطني |
1931: Cincinnati'deki Barnhoff's mağazasında perakende alet satıcılığı. 1933: | Open Subtitles | عام 1931، بائع معدات بالتجزئة بمركز بارنهوف التجاري، سينسيناتي. |
perakende satışta onca yıl geçirdikten sonra... alışveriş merkezlerinden nefret etmem gerekirdi ama burası kolayıma geldi. | Open Subtitles | ستظنون انه بعد كل خبرتي في البيع بالتجزئة كنت سأكره المجمع التجاري و لكنه كان مريحا |
perakende alıyorsan üzerine 2 bin de satış vergisi ekle. | Open Subtitles | إن كنت تشتري بالتجزئة أضف 2000 أيضاً ضرائب بيع |
Toptan alırız, birleştiririz, perakende satarız. | Open Subtitles | ،سنشتري البيع كله، ونجمعه نبيع بالتجزئة. |
perakende satış süt kuzularına göre. | Open Subtitles | عليّ فعلاً الحصول على نظام جديد , أتفهمان ما أعنيه ؟ إنّ بيع المخدّرات بالتجزئة هو للحقيرين |
Bu, Holoband'ı herhangi bir perakende mağazasından aldığında yapılan işlemin aynısı. | Open Subtitles | هذا ما سوف يحدث عندما تشتري هولوبان في أي متجر بيع بالتجزئة |
Malların çoğu perakende satılıyor, ...çoğu dükkan da direk satıyor. | Open Subtitles | الكثير من البضائع تباع بالتجزئة لكن الكثير من المتاجر تباع مباشرة |
Yaşamak için yeterli bir ücret aldığım perakende bir işim var. | Open Subtitles | أنا أعمل بالتجزئة لهذا أحتاج أن أكون علي قيد الحياة لأسدد الأموال |
Süt: Bu ABD'de bir galon süt şişesinin ortalama perakende satış fiyatıdır. | TED | الحليب: هذا هو متوسط سعر التجزئة لجالون الحليب في الولايات المتحدة. |
Birçok perakende satış müziği uygunsuz ve rastgele, hatta saldırgandır, ve satışlar üzerinde çarpıcı bir etkisi var. | TED | فمعظم محلات التجزئة تعرض أصواتاً غير ملائمة , عرضية وحتى عدائية .. ولهذا تأثير كبير على المبيعات |
Bu yüzden perakende mağazalarının tıbbi istasyonlara dönüşmeleri için dokunmatik ekranlı satış noktaları geliştirdik. | TED | لذا أعدنا استخدام شاشات منافذ البيع التي تعمل باللمس وكانت تستخدم في محلات التجزئة لتصبح محطات علاجية. |
perakende satışta onca yıl geçirdikten sonra alışveriş merkezlerinden... nefret etmem gerekirdi ama burası kolayıma geldi. | Open Subtitles | ستظنين انه بعد كل السنين التي امضيتها في بيع التجزئة سأكره المجمع التجاري لكنه كان مناسبا |
Hiçbir şey yapmayarak perakende fiyatı üzerinden özel seçimi talep ettiniz. | Open Subtitles | لقد طلبت المجموعة الرئيسية، بسعر التجزئة بعدم فعل شيء. |
perakende satış fiyatı 600 dolar. Eğer bana bir iyilik yaparsanız size bedava ama. | Open Subtitles | سردها بـ 600 دولار، لكنّني سأعطيكنّ إيّاها مجّـانًا إن عملتما لي معروفًا. |
Bağımsız, Bilgili, Akıllıdır." Ama bugün bakarsak perakende müşterisi bağımsız, bilgili ve çok akıllıdır. | Open Subtitles | تسارع الوقت الحاضر مستقل عن مستهلك التجزئه |