Kızın hayatı önümüzdeki yarım saatte göstereceğin Performansının niteliğine bağlı. | Open Subtitles | حياتها تعتمد على مدى جودة أدائك في النصف ساعة القادمة |
Performansının biraz hayal kırıklığına uğrattığını söylemeliyim. | Open Subtitles | عليّ القول، أنا أشعر قليلاً بخيبة أمل من أدائك |
Performansının benimle alakası yoktu, üstelik de gayet saldırgandı. | Open Subtitles | أدائك لم يكن مثلى .. لقد كان إدعائاً. . |
Ama Performansının zirvesinde olamayacak ve ben sevgilimin Performansının zirvesinde olmasını isterim. | Open Subtitles | لكنه لن يكون فى قمة مستواه وأنا أفضل صديقي فى قمة أدائه |
Fakat o büyük güç ve kontrol Performansının sonunda, Prospero'nun son sözleri, Shakespeare'in seyirciler - ve karakterleri üzerindeki gücü - aracılığıyla alçak gönüllülüğünü gösterir. | TED | ولكنه بنهاية أدائه المهيب لدور السلطة والهيمنة فأبيات "بروسبيرو" الختامية تظهره متواضعا لجمهوره وللسلطة التي بين أيديهم على ما يبدعه. |
"Neşeli Günler'deki Performansının ardından... | Open Subtitles | "بعد أدائه في ذا ساوند أوف ميوزيك، |
Sende menajer havası var Alexander. Bu akşamki Performansının operadan farkı yoktu. | Open Subtitles | أوتعلم أن بك لمسة تُشبه مُقدموا الحفلات يا (أليكساندر) أدائك الليلة كان أوبرالي |