| Aile fidyeyi ödeyecek, eğer Kate de Peter ile kaçmadıysa... | Open Subtitles | العائلة ستقوم بدفع الفدية أذا كايت لم تهرب مع بيتر |
| Peter ile geldi ama görünüşe göre BZ ile çıkıp gitmiş. | Open Subtitles | لقد وصلت مع بيتر و لكن يبدو أنها رحلت مع ب ز |
| Geçen gece Peter ile çok hoş bir akşam geçirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيت أمسية رائعة ليلة البارحة مع بيتر |
| Peter ile yeni ayrıldık. Biraz daha zaman lâzımmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا و بيتر انفصلنا للتو أشعر أنني بحاجة إلى المزيد من الوقت |
| Peter ile karşılaştım. | Open Subtitles | لقد كنت فى سياتل اساعد فى تثمين خرجت انا وبيتر |
| Peter ile konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | احتاج للتحدث الى بيتر |
| Yani onun Peter ile olan eşcinsel anını bir çekebilirsek... belki babasına göndermekle tehdit edebiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نأخذ لها صورة وهي تمرح مع بيتر ,بمكن أن نهددها به لربما بإرساله إلى والدها |
| Molly, benimle gelmeni ve bir süre bizimle kalmanı istiyorum, ben ve Peter ile. | Open Subtitles | مولي.. انا اريدك ان تأتي و تبقي معنا لبعض الوقت معي و مع بيتر |
| Anne, eğer Peter ile konuşursan, ...bir daha asla çocukları göremezsin. | Open Subtitles | أمي.. إن تحدثتِ مع بيتر لن أسمح لكِ برؤية الأولاد مرة ثانية |
| Peter ile konuşmayacağım. Sabrina, Eugene Kreskoff geldi mi? | Open Subtitles | لن أتحدث مع بيتر سابرينا، هل وصل يوجين كريسكوف؟ |
| Bir de Çarşamba günü Peter ile yatmanı istemiyorum. | Open Subtitles | انا حقا لا اريدك ان تنامين مع "بيتر" يوم الأربعاء |
| - Peter ile yalnız konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أودّ لاجراء محادثة مع بيتر لوحده - لا - |
| Ve Peter ile konuştum. | Open Subtitles | وللتو كنت في مكالمة هاتفية مع بيتر |
| Dediğine göre, onu banyoda saklanırken bulmuşsun, ...ona Peter ile yatması konusunda endişe etmemesini çünkü açık evlilik anlaşmanız olduğunu belirtmişsin. | Open Subtitles | تقول أنك عثرتِ عليها في حمام شقتكِ, مختبئة "و أخبرتها بأن لا تقلق بشأن النوم مع "بيتر |
| India Starr 30 Eylül'de St. Martin Oteli'nde Peter ile yattıktan sonra, ...telefonda seninle çocukları almakla ilgili tartışmanı duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | تقول أنديرا ستار أنها كانت مع بيتر في 30 سبتمبر في فندق ساينت مارتن، وبعدها سمعته يهاتفك لمناقشة من سيصطحب الأطفال من المدرسة |
| Ama eyalet boyunca Peter ile geçirdiğimiz birkaç günden sonra, kabul etmeliyim ki beni kazandı. | Open Subtitles | لكن، في الأيام القليلة الماضية.. وأنا أتنقل في الولاية مع "بيتر".. أود الإعتراف أنه حاز على إعجابي |
| Peter seninle koştuysa, ben de gidip Peter ile konuşacağım. | Open Subtitles | بيتر تحدث معك. أنا سأتحدث مع بيتر |
| - Öncesinde Peter ile görüşmen vardı. - Orada ne konuştunuz? | Open Subtitles | كان لديك لقاء مع (بيتر) قبل ذلك، ما الذي تحدّثتما عنه؟ |
| Peter ile Chris'in birbirlerini boğazlamalarına dayanamıyorum artık. | Open Subtitles | انا فقط لا استطيع ان اتحمل كريس و بيتر يجري في رقاب بعضهم البعض بعد الآن |
| - N'aptınız? - Peter ile kule yapıyoruz. | Open Subtitles | انا وبيتر نبني برج |
| - Hayır, Peter ile konuşacağım. | Open Subtitles | - لا اننى سوف اتحدث الى بيتر |