Plastik ve katı atık sahasında, Birleşik Devletler'de sahip olduğumuz tüm petrol ve benzin kaynaklarından daha fazla petrol ve benzin var. | TED | لدينا نفط وغاز في البلاستيك وفي مقلب النفايات أكثر مما نمتلك في كل مصادر النفط والغاز في الولايات المتحدة. |
Dünyadaki birçok petrol ve benzin şirketinde, hızla gelişen tüketim ürünleri şirketinde bulundum ve değişmek adına gerçek bir irade var. | TED | ولقد ذهبت لمعظم شركات النفط والغاز والسلع الاستهلاكية سريعة النشاط في أنحاء العالم. وهناك رغبة حقيقية في التغيير. |
petrol ve benzin şirketlerinin kendi hesaplarında, bu miktar 500 milyon tona ulaşacak. | TED | إذا حملت شركات النفط والغاز مسؤولياتها، فلسوف تعيد تدوير ما يبلغ 500 مليون طن. |
Bayanlar ve baylar, işte bir katı atık sahası böyle görünüyor, katı petrol ve benzin. | TED | وهذا ما يبدو عليه مقلب النفايات، سيداتي سادتي، إنه نفط وغاز في صورة صلبة. |
Belki de en acıklılarından biri petrol ve benzin aramak için kullanılan sismik dalgalar. | TED | ربما أحد أكثر الأصوات تأثيرًا ناجم عن مسح الزلازل للتنقيب عن النفط والغاز. |