"peynirden" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجبن
        
    • الجبنة
        
    • جبن
        
    • والجبن
        
    Bu üzerine şu peynirden koyulan et. Ben hiç peynir yemem. Open Subtitles هذا هو لحم بالجبن عليه انظر , انا لا اكل الجبن
    İçerde yatan mahkumlardan biri salam ve peynirden hoşlanmamış. Open Subtitles استعداء وشكوى سجين محكوم بالمؤبد لا يرغب بالمعكرونة و الجبن
    - Şimdi, eğer ikiniz peynirden bir evde yaşamak isterseniz ben kenara çekilirim. Open Subtitles أنا سوف يتنحى إذا كنت تريد أن تذهب مع دون والعيش في منزل من الجبن.
    Küflü peynirden yapılmadığını anlamak için Ay'a gitmeme gerek yok. Open Subtitles لا أحتاج للذهاب للقمر لأعلم أنّه ليس صنيع الجبنة الخضراء.
    Peynir derken, sütlü peynirden mi bahsediyorsun? Open Subtitles أتعنين، هناك جبن كما في جبن معمل الألبان؟
    Arkaya geçip o peynirden bir dilim alayım. Open Subtitles لماذا لا أرجع إلى الخلف وأكل من شرائح الجبن ؟
    peynirden çok daha iyi, herkes peynirin en iyi çözüm olduğunu zanneder oysa. Open Subtitles إنها أفضل من الجبن رغم ما يزعمه الناس بأن الجبن أفضل
    Izgara peynirden başka bir şeye ihtiyacın var. Open Subtitles أنتِ تحتاجين شيئاً إلى جانب الجبن المشوي
    Eğer peynirden televizyon yapma zahmetine gireceksen onu yemeyeceğine dair söz vermelisin kendi kendine. Open Subtitles إن كانت المشكله أن تصنع تلفاز من الجبن يجب تلتزم أن لا تأكله
    O halde ne diye peynirden yapayım ki onu? Open Subtitles إذاً لماذا صنعته من الجبن في باديء الأمر؟
    Kusacağım ya. peynirden çok yedim. Open Subtitles حسناً، أنا سأذهب للتقيؤ لقد أكلت الكثير من الجبن
    Hatta küflü peynirden de kötü. Open Subtitles بل في الحقيقة, فهو أسوأ .من الجبن المتعفن
    Evet, ayın da peynirden yapıldığını düşünürdüm. Open Subtitles نعم, لقد كنت أظن أيضاً أن القمر مصنوع من الجبن.
    Onların dostluğu bu peynirden çok daha değerli. Open Subtitles فصداقتهم أثمن بكثير من هذا الجبن عد إلى مكانك
    Kızarmış peynirden uzak durmalısın. Bağımlılık yapıyorlar. Open Subtitles عليك الإيتعاد عن الجبن المتخثر، إنها إدمان
    Bir de marketteki sevdiğim peynirden alsana ya. Open Subtitles ومن السوق أحضر لي ذلك الجبن الذي أحبه أنت تعرف ما هو ؟
    peynirden tuğlalar ve tekerlekler devam ettiği sürece huzur, sevgi ve kardeşlik vardı. Open Subtitles طوب من الجبن، وعجلات من الجبن والسلام والمحبة والإخاء
    Benim canımı acıtamazsın. peynirden miğferim önler. Open Subtitles أنت لا تستطيع ايذائي ليس مع خوذتي المصنوعة من الجبنة.
    Hep o yedikleri peynirden. Kabızlık yapıyor. Bir tuhaf oluyorlar. Open Subtitles إنه كله بسبب الجبنة التي في رأسه انها تجعله غريب الاطوار
    Dükkanın uğrayıp, annemde hangi peynirden var bir bakın. Open Subtitles خذ زيارة للمتجر لنرى أي جبن لدى الماما
    Alışveriş merkezinde bir şarküterim var, o yüzden et ve peynirden başka bir şey düşünemiyorum. Open Subtitles أمتلك محل اطعمه معلبة في المول و اغلب الوقت افكر باللحوم والجبن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more