Olmaz, Pfeifer buradaydı ve gördü. Biz işimizi bitirebiliriz, yine de. | Open Subtitles | .حسناً، كلا، لأن (فايفر) هنا وتعرف الأمر .ويمكننا إنهاء هذا العمل |
Bu kapıyla ilgili bildiğin bir numara var mı, Pfeifer? | Open Subtitles | هل هناك نوعاً ما حيلة على هذا الباب، يا (فايفر)؟ |
Artık umurumda değil. Sahneyi alaşağı etmek için geldik, Pfeifer. | Open Subtitles | أنني لا أبالي بعد (ـ إننا جئنا لتدمير التجهيزات، (فايفر |
Pfeifer'la ve o salak sahne çocuğu ile konuşuyordum, çocuğun peşinden gidiyordum ki, bu kapıyı buldum. | Open Subtitles | (كنت أتحدث إلى (فايفر ،وجاء فتى المسرح الغبي ذلك وكنت أطارده، ولكن وجدت هذا الباب |
Ve en ihtiyacı olduğu anda, Pfeifer'ın yanında kim olacak? | Open Subtitles | (ومنذا الذي سيأتي ليساند (فايفر في وقت شدّتها؟ |
Pekala, afedersin ama Reese, bize izah etmek zorundasın şu Pfeifer'da ne buluyorsun? | Open Subtitles | حسناً، المعذرة. (ريس) وضّح لنا (ما يدور بينك وبين (فايفر |
Tamam da, Pfeifer burada, bizi gördü. Hiç bir şey görmedi, bana bak. | Open Subtitles | ـ أجل، لكن (فايفر) هنا، إنها تعلم ـ إنها لا تعلم، اسمعي |
Pfeifer biradan gider. Bu sahne zaten alaşağı edilmiş oldu. | Open Subtitles | .فايفر) سوف تغادر) .هذا الشيء عملياً مفكك |
Evet, ben de buradan çıkmak istiyorum. Sağol, Pfeifer. | Open Subtitles | .أجل، أريد الخروج من هنا .(شكراً لكِ، (فايفر |
Burada kalamayız. Pfeifer, ilerlememiz gerekiyor. | Open Subtitles | .لا يمكننا البقاء هنا .فايفر)، يجب علينا أن نتحرك) |
Pfeifer, dinle beni, buradan gitmemiz gerekiyor, lütfen. | Open Subtitles | .فايفر)، استمعي إليّ) .عليكِ أن تتحركين، ارجوكِ |
Pfeifer, boruların altından geçip, aşağı inmemiz gerek, tamam mı? | Open Subtitles | فايفر)، يجب علينا الإنحناء) تحت انابيب التهوية، إتفقنا؟ |
Pfeifer, artık bunu yapmak zorunda değilsin. Sen git, tamam mı? | Open Subtitles | .فايفر)، ليس عليكِ فعل هذا بعد) بوسعكِ الذهاب، إتفقنا؟ |
Pfeifer, böyle konuşma! | Open Subtitles | ـ لا تتركني ـ (فايفر)، توقفي عن منادتني بهذا |
Pfeifer, Lânet olsun sana! | Open Subtitles | ! فايفر)، عليكِ اللعنة) لماذا لا ترحلين؟ |
Pek kolay da olmadı, öyle değil mi, Pfeifer? | Open Subtitles | ليست دوماً سهلة، صحيح يا (فايفر)؟ |
Pfeifer, söylemek istediğin bazı şeyler vardı. Söz senin. | Open Subtitles | فايفر)، لديكِ كلمة تلقينها، تفضلي) |
Yardımcı Yönetmenimiz, Pfeifer Ross, millet. | Open Subtitles | (حيوا بمخرجتنا المساعدة، (فايفر روز |
Pfeifer, lütfen. Reese hakkında konuş benimle. | Open Subtitles | (فايفر)، أرجوكِ، حدّثيني عن (ريس) |
Oh, Tanrım, Reese. Pfeifer'dan hoşlanıyor musun? | Open Subtitles | يا إلهي، (ريس)، أنت معجب بـ(فايفر)؟ |