"pfeifer" - Translation from Turkish to Arabic

    • فايفر
        
    Olmaz, Pfeifer buradaydı ve gördü. Biz işimizi bitirebiliriz, yine de. Open Subtitles .حسناً، كلا، لأن (فايفر) هنا وتعرف الأمر .ويمكننا إنهاء هذا العمل
    Bu kapıyla ilgili bildiğin bir numara var mı, Pfeifer? Open Subtitles هل هناك نوعاً ما حيلة على هذا الباب، يا (فايفر
    Artık umurumda değil. Sahneyi alaşağı etmek için geldik, Pfeifer. Open Subtitles أنني لا أبالي بعد (ـ إننا جئنا لتدمير التجهيزات، (فايفر
    Pfeifer'la ve o salak sahne çocuğu ile konuşuyordum, çocuğun peşinden gidiyordum ki, bu kapıyı buldum. Open Subtitles (كنت أتحدث إلى (فايفر ،وجاء فتى المسرح الغبي ذلك وكنت أطارده، ولكن وجدت هذا الباب
    Ve en ihtiyacı olduğu anda, Pfeifer'ın yanında kim olacak? Open Subtitles (ومنذا الذي سيأتي ليساند (فايفر في وقت شدّتها؟
    Pekala, afedersin ama Reese, bize izah etmek zorundasın şu Pfeifer'da ne buluyorsun? Open Subtitles حسناً، المعذرة. (ريس) وضّح لنا (ما يدور بينك وبين (فايفر
    Tamam da, Pfeifer burada, bizi gördü. Hiç bir şey görmedi, bana bak. Open Subtitles ـ أجل، لكن (فايفر) هنا، إنها تعلم ـ إنها لا تعلم، اسمعي
    Pfeifer biradan gider. Bu sahne zaten alaşağı edilmiş oldu. Open Subtitles .فايفر) سوف تغادر) .هذا الشيء عملياً مفكك
    Evet, ben de buradan çıkmak istiyorum. Sağol, Pfeifer. Open Subtitles .أجل، أريد الخروج من هنا .(شكراً لكِ، (فايفر
    Burada kalamayız. Pfeifer, ilerlememiz gerekiyor. Open Subtitles .لا يمكننا البقاء هنا .فايفر)، يجب علينا أن نتحرك)
    Pfeifer, dinle beni, buradan gitmemiz gerekiyor, lütfen. Open Subtitles .فايفر)، استمعي إليّ) .عليكِ أن تتحركين، ارجوكِ
    Pfeifer, boruların altından geçip, aşağı inmemiz gerek, tamam mı? Open Subtitles فايفر)، يجب علينا الإنحناء) تحت انابيب التهوية، إتفقنا؟
    Pfeifer, artık bunu yapmak zorunda değilsin. Sen git, tamam mı? Open Subtitles .فايفر)، ليس عليكِ فعل هذا بعد) بوسعكِ الذهاب، إتفقنا؟
    Pfeifer, böyle konuşma! Open Subtitles ـ لا تتركني ـ (فايفر)، توقفي عن منادتني بهذا
    Pfeifer, Lânet olsun sana! Open Subtitles ! فايفر)، عليكِ اللعنة) لماذا لا ترحلين؟
    Pek kolay da olmadı, öyle değil mi, Pfeifer? Open Subtitles ليست دوماً سهلة، صحيح يا (فايفر
    Pfeifer, söylemek istediğin bazı şeyler vardı. Söz senin. Open Subtitles فايفر)، لديكِ كلمة تلقينها، تفضلي)
    Yardımcı Yönetmenimiz, Pfeifer Ross, millet. Open Subtitles (حيوا بمخرجتنا المساعدة، (فايفر روز
    Pfeifer, lütfen. Reese hakkında konuş benimle. Open Subtitles (فايفر)، أرجوكِ، حدّثيني عن (ريس)
    Oh, Tanrım, Reese. Pfeifer'dan hoşlanıyor musun? Open Subtitles يا إلهي، (ريس)، أنت معجب بـ(فايفر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more