| Philadelphia'ya 45 dk. mesafede yedi hukuk fakültesi var. | Open Subtitles | سبع كليات حقوق على بُعد 45 دقيقة " في " فيلادلفيا |
| İçki sevkiyatlarını Philadelphia'ya boşaltacak. | Open Subtitles | سوف يقم بإرساء بضاعته من الخمر في "فيلادلفيا". |
| Thatcher'in kütüphanesindeki günlüğü görmek üzere yarın Philadelphia'ya gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب الى فيلاديلفيا غدا الى مكتبة ثاتشر... لأرى يومياته |
| Bayan Montgomery'nin, Philadelphia'ya gitmesini engelleyen şey. | Open Subtitles | هذا ما أوقف السيده مونتغمري من الذهاب الى فيلي |
| Philadelphia'ya gitmeye hazırlanıyordum. | Open Subtitles | كنت أستعد للذهاب إلى فيلادفيا لهذا الأسبوع |
| İnsanlar Arkansas, Ohio, Güney Karolina ve Alabama'dan buraya, Philadelphia'ya ucuz eroin için geliyordu. | TED | أناس من أركنساس، أوهايو، ساوث كارولينا، ألاباما القادمون إلى فيلادلفيا من أجل هيروين رخيص. |
| 16 yaşında Kuzey Carolina'dan Philadelphia'ya göç etti, Philadelphia'ya vardıktan sonra ilk alto saksafonunu aldı. | TED | الذي هاجر في سن ال 16 من شمال كارولاينا إلى فيلادلفيا، حيث حصل فور وصوله لفيلادلفيا على أول آلة ساكس خاصة به. |
| Eğer öbür cuma işten 4.30 da çıkarsam ve 2 saatte arabayla Cleveland'da olursam, Philadelphia'ya giden gece uçağını yakalarım. | Open Subtitles | إن غادرت العمل الجمعة 4: 30 وقدت ساعتين إلى كليفلاند قد ألحق طائرة لفيلى |
| Franklin'in önemli çizim kitaplarını almak için Corbin'in Philadelphia'ya gitmesi gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | أنها تحدثت معي أن "كوربين" انتقل معها إلى فلادفيا للحصول على دفتر رسم هام |
| Ama az önce seni kurtarmak için Philadelphia'ya geldiklerini söyledin. | Open Subtitles | لكنك قلتِ للتو إنهم أتوا لنجدتك في "فيلادلفيا" |
| Philadelphia'ya hoş geldiniz. Ben Yarbay Peters. | Open Subtitles | أهلا بكم في فيلادلفيا |
| Philadelphia'ya hoş geldiniz! | Open Subtitles | أهلاً بكم في فيلادلفيا |
| Arabadan vazgeçip Philadelphia'ya trenle gitmek zorunda kalacağız gibi. | Open Subtitles | ربما نستقل القطار الى فيلاديلفيا لاحقا |
| O zaman Philadelphia'ya gidiyoruz. | Open Subtitles | اذا الى "فيلاديلفيا" |
| Merak etme. Melissa ile birlikte Philadelphia'ya gitti. | Open Subtitles | لاتقلقي, ذهب الى فيلي ليكون مع ميليسا |
| "Çanı görmek için Philadelphia'ya gelin" | Open Subtitles | "تعال الى فيلي لسد الصدع" |
| yarın Philadelphia'ya gideceğim, Thatcher kütüphanesine, günlüğünü görmek için. | Open Subtitles | (أتحدث من مدينة (أتلانتيك (غداً سأذهب إلى (فيلادفيا ولمكتبة (ثاتشر) لأطلع علي دفتر يومياته |
| Görünen o ki, Philadelphia'ya gelip Bay Dickinson ve kafadarlarının kulaklarını çekmem gerekiyor. | Open Subtitles | "أود أن أذهب إلى "فيلادفيا و أصفع السيد (ديكنسون) و أعوانه |
| Ayrıca, bizimle eşsiz bir belge de paylaştı, ve bu onun retinalarını DC'den Philadelphia'ya götüren sevkiyat etiketiydi. | TED | شاركت أيضا معنا وثيقة فريدة من نوعها، وكانت بطاقة شحن والتي أرسلت شبكيته من العاصمة إلى فيلادلفيا |
| Şey, bu sabah uyandığımda Philadelphia'ya uçacağımı düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اكن اتوقع بأنني سوف اذهب إلى فيلادلفيا اليوم عندما استيقضت من النوم |
| Cinayet mahallerine yakın olmak için Philadelphia'ya taşındı. | Open Subtitles | انتقل لفيلادلفيا لكي يكون اقرب لمسرح الجرائم |
| Her ayın bir haftası Philadelphia'ya gelip yakındaki bir otelde kalırlarmış. | Open Subtitles | اتضح انهم يذهبون لفيلى لاسبوع كل شهر و يقيمون فى فندق قريب |
| 5 yıl önce seni Philadelphia'ya yolladı. | Open Subtitles | لقد أرسلكِ إلى فلادفيا |