| Surrey, İngiltere'den, 10 yaşında bir kız, ailesiyle bir kaç sene önce Phuket,Tayland'da tatile gider. | TED | كانت فتاة تبلغ من العمر 10 سنوات من جامعة ساري، في إنجلترا في إجازة مع والديها قبل بضع سنوات في "فوكيت"، تايلند. |
| - Çetenin Khon'u bu gece Phuket'e götüreceğini söyledi. | Open Subtitles | يقولون أن العصابة ستنقل "كون" إلي فوكيت" الليلة" |
| Doğu Katana, Tayland'dan Phuket'de bir fil ziyafeti hazırlamasını istedi. | Open Subtitles | شرق"كاتانا" طالبت "تايلاند" أن "تعد مأدبة فيل في "فوكيت |
| Şoför, bu otobüs Phuket´e gidiyor mu? Kim bu bücür? | Open Subtitles | هل هذه الحافله تذهب الى بوكيت ؟ من هذا الرجل القصير؟ |
| Phuket´ten Bangkok´a yolculuk yapan otobüs kaza yaptı! 39 yolcu kurtarıldı! Bir kişi ağır yaralı! | Open Subtitles | حصل حادث للقطار المتوجه من بوكيت لبانوك واحد اصيب بجروح خطيره |
| Phuket'te gitmiş olabilirsin, doktor ama ben de Tallahassee'ye gittim. | Open Subtitles | ربما تكون ذهبت ل(بوكيه) يا دكتور (لكنني ذهبت ل(تالاهاسي |
| Sonrasında Phuket sahilinde tatil yaparsın diye düşündüm. | Open Subtitles | بعد ذلك , أعتقد أنك تحتاج رحلة إلى شاطيء (فوكيت)ِ |
| Phuket´e hoş geldin! | Open Subtitles | مرحبا بكم في فوكيت |
| Ama sen Phuket'e arkadaşının düğününe gitmemiş miydin? | Open Subtitles | لكن كنتِ ذاهبة إلى (فوكيت) لتحضري زواج صديقتك، أليس كذلك؟ |
| Hiç Phuket'e gittin mi? | Open Subtitles | أسبق و زرتِ جزيرة ''فوكيت''؟ |
| Neden Phuket'te zaman harcayasın ki? | Open Subtitles | صحيح، لماذا تهدري وقتك في (فوكيت)؟ |
| Hayır, o bir arkadaşının düğününe gitti, Phuket'e. | Open Subtitles | لا، ذهبت لتحضر زواج صديقتها في (فوكيت) |
| Phuket, Tayland. | Open Subtitles | {\pos(250,250)\cHF9FAF3\3cHFF6400}فوكيت |
| - Phuket'e mi? | Open Subtitles | فوكيت"؟" ...."الجنرال "دوتافي |
| Eğer Eylül'de Phuket'te bulunursan şemsiye getir. | Open Subtitles | إذا لم تكوني في بوكيت في شهر سبتمبر محضره مظله |
| Botun Phuket Hastanesi'ne gittiğini düşünüyoruz. fakat hastanenin iskelesinde durmak tehlikeli ise belki o zaman daha güvenli olan Krabi'ye gidecektir. | TED | لذا تعتقد بأن هذا المركب متجه إلى مستشفى بوكيت و لكن إذا كان الوضع خطيراً جداً للرصف في مينائه ربما سيتجه إلى كرابي الذي يعتبر أكثر أمناً |
| Phuket'te yetimhane inşa ederken öğrendiğim "Si-io KHAO" denilen hint hurması salatası. | Open Subtitles | "{\pos(190,210)}تيسي أوكاو تامرنيد سلاو" التي تعلّمتُ إعدادها أثناء تشييدي للمياتم في "بوكيت". |
| - Kendi getirmek istedi ama acil bir telefon geldi ve Phuket'e giden ilk uçağa atladı. - Yalan söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | أراد إحضارها بنفسه لكنّه تلقّى مكالمةً عاجلةً فاضطرّ لركوب أوّل رحلةٍ إلى "بوكيت". |
| Ne oldu? Phuket'in nerede olduğunu bilmediğimi mi sandın? | Open Subtitles | ماذا، أتظنني لا أعرف أين (بوكيه)؟ |
| Phuket'te. | Open Subtitles | (بوكيه) |