| Bu gece bize şaraplı tavşan pişireceksin. | Open Subtitles | الليلة ستطهين لنا أرنيا منقوعا في النبيذ الأبيض |
| Etli börek yer. - Ona yemek mi pişireceksin? | Open Subtitles | -سيحب فطيرة الراعى ، هل ستطهين له ؟ |
| Kurabiye pişireceksin, güzel, pahalı, taze çiçekler alacaksın gerekirse, yıllarca burada yaşamış şeker tatlısı insanlarla ilgili güzel hikâyeler uyduracaksın. | Open Subtitles | سوف تطبخي البسكويت سوف تذهبي لشراء اغلى واجمل الورود الطازجة ، ربما سوف تقومي بصنع |
| Tamam! Ama sonra pişireceksin, Abigail. | Open Subtitles | حسناً، ولكن من الأفضل أن تطهي يا (أبيجيل) |
| - Yemek pişireceksin, değil mi? | Open Subtitles | ستطبخ , أليس كذلك ؟ |
| Kramer, 183 kişiye nasıl yahudi yemeği pişireceksin? | Open Subtitles | كرايمر، كيف ستطهو مأكولات يهودية لـ 183 شخصاً؟ |
| İmkânlarımız sınırlı, erzağımız az ve Scott propan ocaklarını halledene kadar kamp ocağında yemek pişireceksin. | Open Subtitles | التسهيلات دون المستوى والأحكام هزيلة وحتى يضرم (سكوت) النار بالغاز ستقوم بالطهي على مواقد المخيم |
| Söyle bakalım bugün ne pişireceksin? | Open Subtitles | اذا ماذا ستطهين اليوم ؟ |
| Yemekler pişireceksin! | Open Subtitles | يجب عليك ان تطبخي |
| Üç gün içinde Henri Ricard'a yemek pişireceksin. Merak etme. | Open Subtitles | (أجل، ستطبخ لـ (هنري ريكارد لثلاثة أيام. |
| Peki o tavuğu nasıl pişireceksin? | Open Subtitles | كيفَ ستطبخ هذهِ إذن، الدجاجة؟ |