Claire'den daha örselenmiş şeyleri bile elden çıkardığıma pişman olmuş adamım ben. | Open Subtitles | لقد ندمت على تخلصي من اشياء مهترئة أكثر من كلير |
Evlilik öncesi anlaşması imzalamış ve bundan pişman olmuş bir kız. | Open Subtitles | كتبت عقد زواج لكنها ندمت عليه بعد ذلك |
Şunu da eklemek isterim ki pişman olmuş bir fahişeye karşı böyle bir davayı kazanabilirsin. | Open Subtitles | إنها قديسة ومن المفيد أن تكوني قديسة لتكسب قضية مبنية على إدعاءاتكِ المجردة دون أن تظهري أمام الناس كعاهرة ندمت على ما فعلت، ولكن نالت ما استحقت |
Buna pişman olmuş muydu? | Open Subtitles | هل ندمت على ذلك ؟ |