"pierce'ı" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيرس
        
    Andrew, beni, Şair'i ve Pierce'ı Em City'e geri aldıracağını söyledi. Open Subtitles و قُلتَ أنكَ ستُعديني و الشاعِر و بيرس إلى مدينَة الزُمُرُد
    Bay Edward Pierce'ı tanıştırabilir miyim? Kızım Elizabeth. Open Subtitles دعيني أقدم لك السيد إدوارد بيرس ابنتي اليزابيث
    Neden Jessie Pierce'ı bizim evin önüne park ettiriyor? Open Subtitles لماذا هو الحصول على جيسي بيرس إلى الوقوف في الممر لدينا؟
    Eğer Aaron, mavi mayolu, kazanırsa Pierce'ı dinleyeceğim. Open Subtitles إذا هارون، مع الدعوى الزرقاء، يفوز، وأنا أذهب مع بيرس.
    Taleplerin için Dr. Pierce'ı birine arattın mı? Open Subtitles هل لديك شخص تحدث إلى الطبيب بيرس بمطالبه ؟
    Kalp ultrasonu çektirmeliyiz. Kardiyodan Pierce'ı çağırın. Open Subtitles نحتاج إلى أشعة صوتية لقلبه ونتصل بقسم جراحة القلب لاستدعاء بيرس
    Hank Snow ve Webb Pierce'ı keşfettim. Open Subtitles لقد اكتشفت " هانك سنو" و " ويب بيرس" و بمجرد سماعى لك قلت لنفسى : " آيب ستاينر" هذا الرجل يملك قوة التأثير
    Sadece Pierce'ı etrafta istemiyorum. Ondan nefret ediyorum. Open Subtitles أنا فقط لم أرد "بيرس" بالجوار, أنا اكرهه.
    - Kepner, Pierce'ı üç numaralı ameliyathaneye çağır. - Tamam. Open Subtitles -كيبنر استدعي بيرس إلى غرفة العمليات رقم ثلاثة
    Garip bir talep olduğunu biliyorum ama, Aaron Pierce'ı arıyorum. Open Subtitles اعرف أن هذا طلباً غير عادي (ولكني أبحث عن (ارون بيرس
    İkinci kaptan Pierce'ı, olayı örtbas etmenize yardım etmek için kandırdınız. Open Subtitles لقد أقنعت القائد ( بيرس ) على أن يساعدك على تغطية أمرك
    Susan, Frank Pierce'ı yürekten seviyor ve onun kollarına koşmak için sabırsızlanıyor. Open Subtitles سوزان) تحب (فرانك بيرس) جداً) و لا تطيق الإنتظار حتى تكون بين ذراعيه
    - Pierce'ı istiyor musun istemiyor musun? - İstiyorum. Open Subtitles ـ هل تريد بيرس أم لا؟
    Pierce'ı tekrar korkutup kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد إخافة بيرس ثانية.
    Alexander Pierce'ı yakaladık. Open Subtitles قبضنا على ألكسندر بيرس.
    Ama Pierce'ı ele geçiremedik. Open Subtitles ولكن لا يوجد لدينا بيرس.
    Size biraz Charmaine Daisy Pierce'ı anlatayım. Open Subtitles يا فتيات، اسمحوا لي أن أخبركم شيئاً عن (شارمين ديزي بيرس)
    Bu uyuşturucu satıcılarının Pierce'ı vurma sebepleri ırkçı olması değil. Open Subtitles مهربي المخدرات هؤلاء (لن يعدمو (بيرس بسبب عنصريته
    Pierce'ı geri getiriyorum, çünkü Ingold ormanı üzerinde uçarken aşağıdaki bir açıklıkta pelerine sarılı yattığını görüyorsunuz. Open Subtitles سأعيد (بيرس) إلى الغرفه لأنه أثناء طيرانكم فوق الغابة سترون جسده مغطى بالعباءه الجنيه
    Kırmızı ejderha başını çevirip görkemli ağzıyla Pierce'ı yakalıyor ve onu canlı canlı yutuyor. Open Subtitles أدار التنين الأحمر رأسه و أمسك (بيرس) بفكه القوي و إبتلعه حياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more