"piercing" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثقب
        
    • ثقوب
        
    • الثقب
        
    • الثقوب
        
    • حلق
        
    • ثُقْب
        
    • ثقبت
        
    • بثقب
        
    • حلقات
        
    • مثقوب
        
    • أقراط
        
    İstesem bile piercing'lere erişimim yok. TED انا حتى لا املك الوصول الى ثقب الوجه ان اردت.
    Belki daha sonra bana nerelerine piercing yaptırdığını gösterebilirsin. Open Subtitles ربما فيما بعد يمكن أن تريني أين يوجد عندك ثقوب أيضاً
    O alet piercing'in taşıdığı anlama ters düşüyor. Open Subtitles إنسي مسألة المسدس .. إنها فكرة مرفوضة في الثقب
    Benim için dövmeler ya da piercing çok anlam ifade etmiyor zaten. Open Subtitles أما بالنسبة لى , الوشم و الثقوب ليسَ لها علاقة
    -Evet, penisimde bir piercing'im var. Oradan yumurtalıklarıma bir zincir bağladım. Dinle... Open Subtitles لقد حصلت على ثقبي حلق في فتحة الذكر وربطت سلسلة من هناك للخصيتين
    Ashley'in "piercing"i anlatacak. Open Subtitles هي كَانتْ سَتُخبرُني عن ثُقْب آشلي الجديد
    Vajinana piercing de yaptırdın! Open Subtitles على الأرجح قد قمتِ ثقبت أعضاء جسدك
    Evet, anne, Derek pek çok yerine piercing yaptırmış, ama kitabı kapağına göre yargılalamam gerektiğnii söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles أجل، يا أمّي، (ديريك) لديه هوس بثقب نفسه ولكن، ألستِ أنتِ من أخبرتيني ألا أحكم على كتاب من غلافه ؟
    Paten sahasında hakemle sevişiyordum kızın da her tarafı piercing dolu, çizik oldu işte. Open Subtitles لقد كنت أضاجع تلك المرأة في مضمار الديربي ولديها ثلاثة حلقات ولقد تسببو بجرحي
    Vücudunun her tarafında piercing var. Open Subtitles لديه شعر متناثر والأوشام تملأه وجسده مثقوب
    Herkesin tamam diyebileceği bir şey, mesela piercing taktırmak gibi. TED شيء ما بحيث أن أي شخص يمكن أن يكون على ما يرام معها، كمثل عمل ثقب الأذن.
    Burnuma, göbeğime ve vücudumun diğer dokuz yerine... piercing yaptırmayı düşünüyorum. Open Subtitles أفكر في ثقب أنفي و سرتي و ثقب تسعة أجزاء أخرى من جسدي
    Ve eğer onun vücudunu inceleyecek olursan hiç bir yerde piercing bulamazsın. Open Subtitles وإذا قمتِ ببحث جسدي فلن تجدي أي ثقب في أي مكان
    piercing yaptırır, hastalık kapar ve annelerine amcık falan derler. Open Subtitles عندما يحصلو على ثقوب الجسم و الأمراض المعدية وينعتون امهم بـ كيس الحقارة
    Anlaşmıştık; 18 yaşına kadar dövme veya piercing yoktu. Open Subtitles لقد اتفقنا, لا وشوم لا ثقوب حتى عمر سن الـ18
    d d Wow, daha önce bu kadar yüz piercing i görmemiştim. Open Subtitles عجباً، لم يسبق أن رأيت هذا العدد الكبير من ثقوب الوجه
    Şu piercing olayını seninle sonra konuşacağız. Open Subtitles سنتحدث حول الثقب لاحقاً هاتف النادله لا يجيب
    Ama şansımız var ki, piercing'ler, özellikle de yeni takılanlar, vücut tarafından reddedilebiliyor. Open Subtitles لحسن الحظ بالنسبة لنا الثقب وخاصة تلك الجديدة غالبا ما يرفضها الجسم خلايا الدم البيضاء
    - Latin, Takım Elbiseli sağ kulağında çok fazla sayıda piercing ve haç. Open Subtitles لاتيني يرتدي بدلة لامعة عدد سخيف من الثقوب في أذنه اليمنى، معلق في أحدهم صليب قوطي
    Simsiyah saçları, bol bol piercing ve dövmesi vardı. Open Subtitles شعر أسود مُتدفق ، الكثير من الثقوب والأوشام
    O zaman piercing dene. Open Subtitles إذا جرب الحصول على حلق
    Tessa Price ordayken, göbeğindeki piercing ile göreceksin Open Subtitles عندما سعر تيسا كَانَ هناك مَع ثُقْب زرِّ البطنِ الجديدِ؟
    Burnuma piercing taksaydım ne olurdu? Open Subtitles ما رأيك لو ثقبت أنفي؟
    Para almayacağım. Hatta diline piercing de yaparım. Open Subtitles بدون مقابل سأقوم أيضاً بثقب اللسان
    Üzgünüm, Sam ama göbek piercing'i işini daha önce konuşmuştuk. Open Subtitles أنا آسفة (سام), ولكن آنتهينا من التحدث عن حلقات البطن.
    Bir şey buldum: gitar Washington'daki satıcıda kaşında piercing olan bir kadının getirdiğini söyledi. Open Subtitles وجدنا نتيجة، تاجر في العاصمة حصل على الغيتار، قال إنّ من جلبه امرأة بحاجب مثقوب
    Dövmesi, piercing'i olmayan, iyi, çalışkan bir adam bulmuşsun. Open Subtitles فقد حظيت برجل لطيف ومجد في العمل بلا وشوم أو أقراط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more