| Pike'ın kumarhanesinden aldığımız bilgiye göre Alonzo Pierce bugün vardiyasında değilmiş. | Open Subtitles | كازينو بايك قال ان الونزو بيرس لم يظهر من بمناوبتة اليوم |
| Pike Köprüsü üzerindeki Ridges'in... terk edilmiş aracını kontrole gitti. | Open Subtitles | خرجت لتفحص تلك السيارة التي تركها ريدجز على جسر بايك |
| - Siz nasıl isterseniz. Adım, Pike. - Onu herkes biliyor. | Open Subtitles | هذا أقل ما سأفعله ، اسمى بايك ان الجميع يعرف |
| Hâlâ üstümde olduğu için şanslıyım. Bay Pike, bir yıldır ormandaymış. | Open Subtitles | اننى محظوظة أننى أرتدى هذا مستر بايك كان على ضفاف نهر لمدة عام |
| Pike malı sağlayanın hastaneden Vilmer diye biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بيك قال ان الممون شخص ما من المستشفى يدعى فيلمر |
| - Bütün gece rüyamda onu gördüm. - Yani Pike'ı mı? | Open Subtitles | لقد كنت أحلم به طوال الليل هل تعنين بايك ؟ |
| Bir Pike, korkunun ne demek olduğunu bile bilmez. | Open Subtitles | واحد من عائلة بايك لا يعرف معنى كلمة الخوف |
| Her saniye 14 kişi, bir şişe Pike yuvarlıyor. | Open Subtitles | لماذا ، كل مرة تدق هذه الساعة يتجرع 14 فردا زجاجة بايك |
| Bay Pike'ın onların ağına düştüğünü görürsem, aramızda kalmak kaydıyla tanınmış profesyonel kumarbazların fotoğraflarını gösterme olanağım var. | Open Subtitles | اذا اكتشفت أن هناك خطورة الاحتيال على السيد بايك سيكون معى بعض الصور سرية طبعا |
| Bay Pike ile görüşebilir miyim lütfen? | Open Subtitles | هل تسمح لى بالحديث مع مستر بايك من فضلك ؟ |
| O telefonda. Bay Pike ile görüşmek istiyor. | Open Subtitles | انها على الهاتف انها تريد الحديث مع مستر بايك |
| Ben şahsen kamyonu olan Pike'a torpil geçerdim. | Open Subtitles | عن نفسي ؟ فأنني مع بايك سائق عربة الأثاث |
| Diğer adam Pike, Bayan Marcus ve kızı Finch ile 94. karayolunda ilerliyor. | Open Subtitles | هذا الرفيق بايك مازال على الطريق .على سرعة 97 ميلا مع السيدة ماركوس وإبنتها السيدة فينش. |
| Onunla hiç tanışmadım, Bay Pike ama sürekli sizleri izledim. | Open Subtitles | أن لم أقابله من قبل يا سيد بايك ولكنني أشعر بأنني أعرفه |
| Ben hayatımı Pike gibi adamlarla uğraşarak kazanıyorum. | Open Subtitles | أكسب عيشى من القبض على الرجال أمثال بايك |
| Birdie, bu Dedektif Gracey ve Dedektif Pike. | Open Subtitles | بيردي , هذا المحقق جرايسي والمحقق بايك اهلا يا اولاد |
| Dedektif Pike, Hammerjacks ın sahne arkasında mıydınız? | Open Subtitles | ايها المحقق بايك , انت ذهبت الى مسرح الجريمة في حفلة هامرجاكس؟ |
| Pike'a kadar trafik korkunçtu. | Open Subtitles | المصدة إلى المصدةِ، طول الطّريق إلى بايك. |
| "Saat 1.10 civarı Pike Sokağı 58 numaradan bir yolcu almışsın." Doğru mu? | Open Subtitles | ألتقطته من 58 شارع بيك حوالى الساعة 1: 10, اهذا صحيح ؟ |
| Kimi kastettiğimi biliyorsun. Pike, ciddiyim. | Open Subtitles | انت تعلمين عمن اتحدث بيكيه , انا اعني ذلك |
| "Çelişen menfaat" derken, Black Pike'ın vadilerimizin ırzına geçmek istediğini ve benim de onları kurtarmak istememi kastettiğini farzediyorum. | Open Subtitles | وبكلمة تضارب مصالح أفترض أن مقصدك هو أن " الدراجة السوداء " تريد اغتصاب مناطقنا وأريد أنا إنقاذهم ؟ |
| West, daha en başından, Pike denen heriften hoşlanmadı. | Open Subtitles | فى البدايه كان ويست متحامل على بييك |
| Pike ile birbirimizi kaybettik, sonra silah sesleri duydum. Yakından geldi. | Open Subtitles | انا وبيك افترقنا وسمعت اطلاق النيران كان هذا قريبا |
| - Bize Pike yaptırıyorum. | Open Subtitles | أنا تضعنا في هبوطه. |
| Öyle san. Pike takımlarına benzerler. | Open Subtitles | بلى، إنه مثل الكشكش |