- Kabul edildi! - Sağ ol patron. Şirket pikniğinde görüşürüz. | Open Subtitles | تـم - شكرا يا رئيس , نراك في نزهة الشركة - |
Sırada şirket pikniğinde çuval yarışı yapmak. | Open Subtitles | السباقات المقرفة في نزهة الشركة نعم أو لا؟ |
1998'da, 4 Temmuz pikniğinde çuval yarışını kazanmışım. | Open Subtitles | في عام 1998 فزت في سباق الفستان الفضفاض في نزهة الرابع من يوليو |
Gelecek polis pikniğinde üç bacak yarışmasına birlikte katılırsak kesin kazanırız. | Open Subtitles | أوَتعلم، لأجل نزهة الشرطة القادمة، ينبغي أن ندخل معاً سباق الثلاث أرجل. |
Seninle kilise pikniğinde görüşeceğiz, koro çocuğu seni. Patates çuvalıyla yapılan yarışmada götüne dalan ben olacağım! | Open Subtitles | ساراك في نزهة الكنيسة يافتى الجوقة ساكون في كيس البطاطا اقفز لاسابق مؤخرتك التعيسة |
Dört Temmuz polis pikniğinde sahne alabilirsiniz. | Open Subtitles | نزهة الشرطة بالرابع من تموز الشهر القادم. |
Şirketin pikniğinde bağlı bacak yarışını kaybettik diye benimle torunuma bağırdı. | Open Subtitles | حقاً؟ في نزهة الشركة، صرخت علي و على حفيدي لخسارتنا سباق الأقدام الثلاثية. |
Ben beş yaşındayken aile pikniğinde burnumu aldı. | Open Subtitles | عندما كُنت في الخامسة من عمري في نزهة عائلية |
Ama sen bunları, iki yıl önce ŞYD pikniğinde kırdın,... | Open Subtitles | أو كما نبذته قبل سنتين في نزهة "قسم إطفاء شيكاغو" |
Pekala. Adamın teki ofis pikniğinde bitiveriyor. Ama kimse onu görmemiş. | Open Subtitles | حسناً، رجل ظهر في نزهة مكتب، لكن لم يراه أيّ أحد! |
Kilisenin pikniğinde bir hafta sonra kazara gölette boğuldu. | Open Subtitles | بعدها بأسبوع أثناء نزهة الكنيسة غرق في بركة عن طريق الخطأ |
Kilise pikniğinde görüşürüz. | Open Subtitles | سأراكم في نزهة الكنيسة |
Seni kilise pikniğinde gördüm. | Open Subtitles | رأيتك في نزهة الكنيسة |
Tüm günü ilk kez hoş karşılandığımı hissettiğim Felipe'nin pikniğinde geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت اليوم في نزهة مع (فيليب) حيثشعرتُأخيراًبالترحاب... |
- Ofis pikniğinde. | Open Subtitles | -في نزهة عملاء المكتب |