Ve herşey tamamlandığında bu altın piramitin tepesini kendi özel yerim yapacağım. | Open Subtitles | وعندما يكون كل شيء كاملا سوف احول قمة الهرم الذهبي لكوخي الشخصي |
Ama sadece bu piramitin en tepesinde bu virüsler tamamen insanlara özgü oluyor. | TED | ولكن فقط في أعلى هذا الهرم تصبح تلك الأشياء بشرية تماما. |
Yaşadığın olayı mantığınla açıklayamadığın için Eden'ı piramitin en tepesine koydun. | Open Subtitles | ولأنّك مررتِ بما لم تستطيعي تفسيرهُ منطقياً فقد وضعتِ عدن في أعلى مخطط الهرم |
piramitin tepesine çıkıp şöyle bağıran adamım: | Open Subtitles | انا الرجل الذي يكون على قمة الهرم و يصيح |
Gelir seviyesi günlük 2 doların altında olan sözde piramitin en alt kısmındaki o 4 milyar insanı gerçekten önemsiyor muyuz? | TED | هل نهتم لهولاء الأربعة مليارات نسمة والذين لا يتعدى مستوي دخلهم دولارين في اليوم و الذين هم بأسفل ما يدعونه الهرم الاقتصادي |
Cindi'yi devre dışı bırak ve piramitin tepesindeki yerini al. | Open Subtitles | اعزل سيندي وخذها في مكان اعلى الهرم |
piramitin gücünde zayıflık seziyorum. | Open Subtitles | يوجد ضعف في قوة الهرم |
Bu sefer piramitin buna dayanacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | ولن يصمد الهرم هذه المرة |
- piramitin tepesinde ise... | Open Subtitles | ورأس الهرم - هو؟ |
Kralımız Zed piramitin içinde bir yerlerde mahpus. Oğlu ise kayıplarda.. | Open Subtitles | و(زد) ملكنا فى سجن داخل الهرم |