"pirzola" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأضلاع
        
    • ضلوع
        
    • الضلوع
        
    • أضلاع
        
    • شرائح اللحم
        
    • شرائح لحم
        
    • اضلاع
        
    • شريحة لحم
        
    • الاضلاع
        
    • أضلع
        
    • الريش
        
    • الضلع
        
    • ريب
        
    • ضلع
        
    • لحم الظأن
        
    Kahvaltıda yediğim pirzola ile iyi gider diye düşündüm. Open Subtitles فى الواقع. ظننت أنه يناسب الأضلاع التى تناولتها فى الإفطار
    Eminim iyidir, günün yemeği pirzola. Open Subtitles أنا متأكدة أنه جيد، منذ أن رأيت الأضلاع الملساء، لطبق اليوم الخاص
    Mm, ehh, mm. Yemekte pirzola var. Bu yüzden bunu yapıyorum. Open Subtitles ضلوع, لقد تناولت بعض من الضلوع علي الغداء فهذا ما يجعلني افعل ذلك
    ...bir dolu mangal pirzola, bir sürü de garnitür olacak. Open Subtitles و الكثير من الضلوع المشوية و جميع أنواع المقبلات
    pirzola yiyeceğiz diye yaptıklarını sandım. Open Subtitles كنت أحسب أننا ربما سوف نحصل على أضلاع اللحم
    pirzola Gecesini 87'deki domuzun korktuğu güne kadar hiç kaçırmadık! Open Subtitles لم نفوّت ليلة شرائح اللحم منذ خوف الخنزير عام 87!
    8 numaradaki beyfendi için bir tane dürüm pirzola,.. Open Subtitles عين ملفوفة آدم وحواء على ورقة ملفوفة شرائح لحم ومخفوق الفراولة
    Baba, annemin evinde niçin hiç pirzola yemiyorum? Open Subtitles يا أبي,لماذا لانحصل أبداً على الأضلاع المقطعة عندما كنا في منزل أمي
    - Türk son kez söylüyorum. Sevişirken pirzola yemeyeceksin. Open Subtitles للمرة الأخيرة لن أدعك تأكل الأضلاع أثناء القيام بذلك
    Pantolonun temiz kalsın. Birazdan pirzola yiyeceğim. Open Subtitles أبق ملابسك الداخلية نظيفة، سآكلُ شيئاً من الأضلاع لاحقاً
    Karşısına aylardır tatmadığı kadar leziz bir pirzola çıkıyor ama gıda zehirlenmesinden ölüyor. Open Subtitles انه نوشينج على أفضل أحد الأضلاع الرئيسية وكان عليه في الأشهر ويموت من التسمم الغذائي.
    Yemek için kuzu pirzola yaparım diye düşündüm sen çok seversin. Open Subtitles ما الذي يجري بحق الجحيم؟ لقد فكرت بأن أعد للعشاء ضلوع الضأن
    Gitmeden önce ne yapmalısın biliyor musun bir akşam buraya gelip bize pirzola pişirmelisin. Open Subtitles أتعلم ماذا يجب أن تفعل قبل أن ترحل؟ يجدر بك الصعود هنا في ليلة ما وإعداد طبق ضلوع لنا
    Bu önemli olayın şerefine pirzola yiyeceğiz. Open Subtitles ولتشريف هذه اللحظة التاريخية -سنأكل لحم ضلوع
    Bilmiyoruma ama umarım cennette bolca pirzola vardır. Open Subtitles لا أعلم ولكن أتمنى أن أجد أضلاع مشوية هناك
    Sakıncası yoksa akşama domuz pirzola yapmayı düşünüyorum. Open Subtitles كنت أخطط لعمل بعض شرائح اللحم إلا لو كنت لا ترغب اليوم بها
    Kuzu pirzola, domuz pirzola, dana eti. Her şey yiyeceğiz. Open Subtitles شرائح لحم الحمل ولحم الخنزير واللحم البقريّ.
    Harika pirzola menüleri var gibi duruyor, ...ama sipariş vermeden önce saçma sapan anlaşmalarla birbirimizi sıkıp sıkmayacağımızı öğrenmem lazım aksi takdirde hiç sipariş vermeden kalkalım. Open Subtitles اتعرف انهم يقدمون وجبة اضلاع رائعة لكن قبل أن نطلب، أنا أوَدُّ أَنْ أَعْرفَ اذا كنتم تنوون اهانتنا
    Gel hadi, gerçekten güzel pirzola nerede yenirmiş sana göstereyim. Open Subtitles تعال سأدلك الى اين يمكنك أن تتناول شريحة لحم جيدة
    Ayrıca eğer menüde varsa koca bir porsiyon pirzola da ısmarlama huyum vardır. Open Subtitles طبقا كاملا من الاضلاع ان كانت متوفرة على القائمة
    Restorasyondan sonra hiç gitmedim ama eski Grand'te bir kemiksiz pirzola yaparlardı... Open Subtitles لمْ أزره منذ تمّ تجديده، لكن المطعم القديم يُقدّم قطع أضلع مُمتازة.
    pirzola almıştım, aniden ortaya çıkıverdin. Open Subtitles لقد ابتعت بعضا من "الريش -لحم-" وها انت ذا هاهنا
    pirzola yapamazsın ben pirzola dağıtıcam. Open Subtitles أنت لا يُمكنُ أَنْ تَأخُذَ الضلع الأساسي. سَيكونُ عِنْدي ضلعُ أساسيُ.
    Kemikli bir pirzola sipariş edince ne olduğunu gördüğünde anlarsın. Open Subtitles أنتظر لترى مايحدث عندما أضع طلبًا لـعظمة في الـ(ريب أي).
    O pirzola koyuyorsa, sen ıstakoz getirteceksin. Open Subtitles وقال انه يضع من ضلع الوزراء، تذهب سرطان البحر.
    Bana mı öyle geliyor yoksa pirzola mı kokuyorsun? Open Subtitles هل أنا أتخيل أم أن رائحتك كرائحة لحم الظأن ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more