Hani şu pis işlerini yaptırdığın eski ortağının adı neydi? | Open Subtitles | ماذا كان يُدعى؟ زميلك السابق الذي كان يقوم بأعمالك القذرة |
Tam erkekçe işte! pis işlerini yaptırmak için çocuklarını gönderiyorlar. | Open Subtitles | أمر طبيعي من رجل أن يرسل صغاره ليقوموا بعمله القذر. |
Bakıyorum da pis işlerini yapmaları için erkekleri kandırıyorsun hâlâ. | Open Subtitles | لازلتِ تتلاعبين بالرجال ليقوموا بعملك القذر كما أرى. |
Bazı Almanlar pis işlerini Japonlara yaptırdıkları için İngilizleri alaya aldılar. | Open Subtitles | سخر بعض الألمان من القوة البريطانية.. لأنهم جعلوا اليابانيين يقومون لهم بالعمل القذر |
Eğer ulu bir güç pis işlerini bana yaptırmak istiyorsa, bunun nedenini bilmeliyim. | Open Subtitles | لو أنك هناك قوة عليا تريدني أن أقوم بعملها القذر أريد معرفة السبب |
Ya da önümüzdeki birkaç gün pis işlerini yapmamıza izin verir.. | Open Subtitles | أو دعينا نقوم عنك بكافّة عملك القذر خلال الأيام القليلة المقبلة |
Sanırım LD'ler bütün pis işlerini yaptırmak için Dominguez'i kullanıyorlar. | Open Subtitles | الآن بدأت أعتقد بأن التابعين يستخدمون ديمنغيز للقيام بالأعمال القذرة. |
Ne yani, kendi pis işlerini yapamayacak kadar yaşlandın mı? | Open Subtitles | ماذا ، انت كسول جداً لتقوم بأعمالك القذرة بنفسك ؟ |
Ne yani, artık Kendi pis işlerini bile mi yapamıyorsun | Open Subtitles | إذاً الآن بتّ لا تستطيعين حتى القيام بأعمالك القذرة بنفسك؟ |
pis işlerini benden sonra yapacak olana belki biraz saygı gösterirsin. Orası sıcak ve rahattır umarım. | Open Subtitles | ربّما الآن سوف تحظى ببعض الإحترام للرجل الجديد الّذي سوف يقوم بأعمالك القذرة حسناً ، آمل بأنّ المكان عندك دافيء وجميل |
Farkına varana kadar, kendini hayallere dalmış ve aslan yeleli ve terlikli* çıplak adamı üstünde pis işlerini yaparken zar zor fark ederken buluyorsun. | Open Subtitles | قبل ان تدرك هذا تجد نفسك تحلم أحلام اليقظة بالكاد تلاحظ الرجل العاري مع الذقن السيء وتقلب وجه للقيام بعمله القذر وهو جالساً عليك |
O korkak ağaçlara işeyip pis işlerini piyonlarının halletmesini bekliyordur. | Open Subtitles | هذا الجبان , ربما يتبوَا بالغابة ينتظر تَوَابِعه أن يقوموا بعمله القذر |
Demek ki Trevor pis işlerini sana mı yaptırıyor, ha? | Open Subtitles | إذاً فـ (ترافور) يرغمك على القيام بعمله القذر عوضا عنه؟ |
pis işlerini halletmesi için kendine güvenlik gücü bile satın almışsın. | Open Subtitles | أن لديك حتى اشترى الخاصة بك قوة الشرطة للقيام بعملك القذر تحت اللون القانون. |
Melekleri öldürme gücüm olduğunu, herkesten daha iyi bildiğine göre pis işlerini yapmaya bizzat kendin gelmenden etkilendim doğrusu. | Open Subtitles | أنت تعرف أكثر من أي شخص آخر أنني لديَّ القدرة على قتل الملائكة أنا مبهورة جدًا أنك أتيتَ كي تقوم بعملك القذر! |
pis işlerini karına yaptırınca iyi adam olmuyorsun-- | Open Subtitles | وحقيقة انك أرسلت زوجتك لتقوم بالعمل القذر بدلاً عنك |
Sonra pis işlerini onlara yaptırırsın. | Open Subtitles | وتجعلهم يقوموا بالعمل القذر بالنيابة عنك |
O yüzden kendi pis işlerini yapacak bir kişi yarattı. | Open Subtitles | لذا فإنّها خلقت تؤأم مُزيّف للقيام بعملها القذر بدلاً منها. |
pis işlerini başkasına hallettiriyor tabii ki. | Open Subtitles | بالطبع استأجرت احدا آخر ليقوم بعملها القذر |
Ama sen, ihtiyacın olunca beni aradın, ve pis işlerini yaptırdıktan sonra, beni eski bir çift ayakkabı gibi attın. | Open Subtitles | لكنك اتصلت بى عندما احتجتنى ثم بعد أن أديت عملك القذر رميتنى للخارج كزوج قديم من الأحذية |
Aslında evet şirketlerin üçüncü dünya ülkelerindeki pis işlerini yaptırmak için kullandığı bir dolu Güney Afrikalı güvenlik danışmanları var. | Open Subtitles | نعم, اقصد, هناك عدد من الخبراء الأمنيين من جنوب افريقيا و الذين اعتاد شركاتهم القيام بالأعمال القذرة في بلدان العالم الثالث |
Kendi pis işlerini yapmaktansa, şehrin diğer ucundan polis çağıracak bir tip olduğunu bilmeseydim şu anda seni sağlam bir suçlamayla içeri tıkıyor olurdum. | Open Subtitles | بعد أن ينهي عمله القذر وإلا لكنت اعتقلت مؤخرتك الجميلة في زنزانة صغيرة |
Peki Tanrı aşkına, neden senin pis işlerini ben yapayım? | Open Subtitles | ولماذا باسم الله المقدس قد أمارس لك أعمالك القذرة ؟ |
Onun pis işlerini yaparlar. İşlerinde çok iyidirler, çok da sadık. | Open Subtitles | هؤلاء يؤدون أعماله القذرة إنهم جيدون جدا ً، ومخلصون جدا ً |
Artık pis işlerini özel kulüpler ve yönetim kurulu aracılığıyla yapıyorlar. | Open Subtitles | و الآن يمارسون أعمالهم القذرة عبر نوادٍ خاصّة و مجالس الإدارة |
pis işlerini yapmaktan sıkıldım artık. | Open Subtitles | أَنا مُتعِبُ مِنْ إنجاز الأعمال القذرة له |
Belki pis işlerini başka çalışanlara yaptırıyordu. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} إذاً ربّما كان يستخدم موظفين آخرين للقيام بأعماله القذرة. |
pis işlerini, özellikle burda yapıyorlar... | Open Subtitles | و بالأخص عندما يقوموا بأعمالهم القذرة هنا |